Esas No: 2015/2518
Karar No: 2016/4258
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütünün adına suç işleme - Görevi yaptırmamak için direnme - Toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23 maddede belirtilen aletlerle katılma - Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama - Terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2518 Esas 2016/4258 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/2518 E. , 2016/4258 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütünün
adına suç işleme, Görevi yaptırmamak için direnme,
Toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23. maddede
belirtilen aletlerle katılma, Kanuna aykırı toplantı ve
yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen
kendiliğinden dağılmama, Terör örgütünün
propagandasını yapma
Hüküm : 1-TCK"nın 314/3 ve 220/6 . maddeleri yollamasıyla
314/2, TMK"nın 5, TCK"nın 220/6-son, 62, 53, 58/9, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2,
52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2,
52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
4- TCK"nın 265/1, 265/3, TMK"nın 5, TCK"nın 62,
50/1-a, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
5- TMK"nın 7/2, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2, 52/4.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine muhalefet ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından kurulan hükümler yönünden,
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı, 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun ile 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişiklik sonucu öngörülen cezanın alt ve üst sınırı itibariyle sanığın açıkça aleyhine olduğu belirlenerek,
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu yönünden, TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında aynı Kanunun 220. maddesinin 6. fıkrasındaki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç değişmediğinden bozma nedeni yapılmamış, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceğinden hüküm fıkrasındaki TCK"nın 52/4. maddesi gereğince yapılan ihtarat sonucuna etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
II- 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine muhalefet ve suçundan kurulan hükümler yönünden,
a) Olay görüntüleri ve bilirkişi raporu kapsamında, terör örgütünün propagandasına dönüşen yasadışı gösteriye katılıp ihtara rağmen dağılamayarak kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatan sanığın olaylar sırasında elinde taş bulunduğu ve güvenlik güçlerine taş attığı yönünde tespit bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığı yakalayan kolluk görevlileri ve tutanak mümzileri duruşmada tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığın yasadışı gösteriye silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılıp katılmadığı kesin olarak tespit edildikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.