Esas No: 2022/2318
Karar No: 2022/15860
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/2318 Esas 2022/15860 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/2318 E. , 2022/15860 K.Özet:
Mahkeme kararı, bir hırsızlık suçuyla ilgili olarak verilmiştir. Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemece farklı bir karar verildiği tespit edilmiş ve bu nedenle karar bozulmuştur. Çocuk sanığın açıkta bulunan bir motosikleti çalması suç olarak kabul edilmiş ancak uygulanacak ceza maddesi hatalı belirlenmiştir ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunmuştur. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varan mahkeme, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunması gerektiğini belirtmiştir. CMK'nın 307/3 maddesi ve 326/son maddesi bu kararın verilmesinde etkili olmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek;
"Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyma veya direnme konusunda karar verilmediği ancak kısa karar incelendiğinde bozma ilamına kısmen zımni direnme kabul edilecek suç nitelendirmesi ile verdiği kararı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d)İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 04/02/2020 tarih, 2019/12914 Esas ve 2020/991 Karar sayılı kararı ile 28/05/2015 tarihli ilk hükmün; "Suça sürüklenen çocuğun müştekinin park halindeki motosikletini adet, kullanım ve tahsis gereği açıkta bulunduğu yerden çaldığının anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e ve 143. maddelerindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması," nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece sanık ve katılan adına Yargıtay bozma ilamına diyeceklerinin sorulması için davetiye çıkarılmasına karar verilip sanık müdafiinin beyanı alındıktan sonra ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçe ile ilk hükümdeki gibi karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle kurulan hüküm olduğundan yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun müştekinin park halindeki motosikletini adet, kullanım ve tahsis gereği açıkta bulunduğu yerden çaldığının anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e ve 143. maddelerindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,
2-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinden mahkumiyetine karar verildiği ancak gerekçeli kararda "...sabit görülen açıktan hırsızlık suçu nedeniyle kendisine ek savunma hakkı da tanınarak cezalandırılmasına" denilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 14/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.