Esas No: 2016/2032
Karar No: 2016/3959
Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2032 Esas 2016/3959 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yalan tanıklık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 272/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/292 esas, 2010/658 karar sayılı ilamı ile almış olduğu 2 yıl 4 ay hapis cezasının tekerrüre esas olması sebebiyle sanığın cezasının aynı Kanunun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2015 tarihli ve 2015/362 esas, 2015/736 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanunun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; sanığın tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2010 tarihli ve 2010/292 esas, 2010/658 sayılı ilamının inceleme konusu suçun işlendiği 08.06.2010 tarihinden sonra 06.05.2013 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 28.01.2016 gün ve 94660652-105-17-14756-2015-E.2692/8816 sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2016 tarih ve 2016/43978 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I)Olay:
... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/52 esas sayılı dosyasında sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, hakaret ve tehdit suçlarından yapılan yargılamada tanık olarak 08.06.2010 tarihli duruşmada beyanda bulunan sanığın duruşmada hazırlık ifadesi ile çelişkili olarak tanıklık yaptığı, hazırlık ifadesini kabul etmemesi nedeniyle mahkeme tarafından yalan tanıklık nedeniyle suç duyurusunda bulunulması sonrasındaki savunmasında, eniştesi tamer Gezginci"nin üzerine atılı suçtan kurtarmak maksadıyla 08.06.2010 tarihli duruşmada yalan beyanda bulunduğunu kabul ettiği olayda, sanık hakkında TCK"nın 272/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/292 esas, 2010/658 karar sayılı ilamı ile almış olduğu 2 yıl 4 ay hapis cezasının tekerrüre esas olması sebebiyle sanığın cezasının aynı Kanunun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2015 tarihli ve 2015/362 esas, 2015/736 sayılı kararı temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
II)Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanunun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tâbi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; sanığın tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2010 tarihli ve 2010/292 esas, 2010/658 sayılı ilamının inceleme konusu suçun işlendiği 08.06.2010 tarihinden sonra 06.05.2013 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasına ilişkindir.
III)Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 58/1. maddesindeki “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” hükmü nazara alındığında;
İncelenen dosya kapsamına göre, sanığın tekerrüre esas alınan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2010 tarihli ve 2010/292 esas, 2010/658 sayılı ilamının inceleme konusu suçun işlendiği 08.06.2010 tarihinden sonra 06.05.2013 tarihinde kesinleşmiş olduğu dikkate alındığında, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2015 tarihli ve 2015/362 esas, 2015/736 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan hükümdeki hukuka aykırılığın CMK"nın 309/4-d maddesine istinaden düzeltilmesi mümkün görüldüğünden;
Hükümdeki TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılmasına, diğer kısımlarda değişiklik yapılmasına yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.