Esas No: 2021/19522
Karar No: 2022/16205
Karar Tarihi: 22.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19522 Esas 2022/16205 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/19522 E. , 2022/16205 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanıklar hakkında mala zarar verme ve iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından beraat kararı verildiği ancak katılan vekilinin temyiz istemleri sonucunda hükümlerin bozulduğu belirtilmektedir. İhlal suçunun uzlaşma kapsamına alındığına dikkat çekilerek, suçun sübutunun kabulü halinde CMK ve TCK'nın ilgili maddelerinde yapılan değişikliklere göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri; 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi, 117/1 ve 119/1-c maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme ve iş ve çalışma hürriyetinin ihlali
HÜKÜMLER : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Katılanın şikayetinde, ... Otomotiv isimli firmanın yetkilisi olduğunu, kamyonlarla kum taşımacılığı yaptığını, bu kapsamda ... Çimento A.Ş isimli şirketin taşımacılığını 2014 yılından beri yapmakta olduğunu, ... ili Selçuklu ilçesi ... Köyü civarından alınan kumların ... Çimento Fabrikasına döküldüğünü, 2015 yılında bu şirket ile sözleşmenin bittiğini yeni yapılacak ihaleye de şirketin girme kararı aldığını, bu dönemde ... Köyü Muhtarı olan ..., S.S. ... Selçuklu Taşıyıcılar Kooperatif Başkanı ..., Başkan Yardımcısı ... ve başkanın kardeşi ...'un 20/02/2015 tarihinde işyerine geldiklerini, kendisine ... Çimento Fabrikasını ihalesine girme dediklerini, kendisinin de neden girmemesi gerektiğini sorduğunda "Biz Kara Ömerliyiz taşıma işlemi bizim köyün sınırları içinde ve biz bu ihaleyi almak için ... Selçuklu Taşıyıcılar Kooperatifini kurduk. Bu ihaleyi almak bize münasiptir. Siz çekilin" dediklerini, kendisinin de çekilmeyeceğini, ihaleye gireceğini söylediğini, bunun üzerine "Sen bu işten zararlı çıkacaksın bunu göreceksin" şeklinde tehdit vari sözler söylediklerini, bu konuşmalara yanında misafir olarak bulunan ... ... ve babası ...'ın şahit olduğunu, daha sonra ... Çimento ile anlaşıp sözleşme yenilediklerini ve 2015 yılı taşıma işlemine devam etme kararı alındığını, bu süreçte kum taşıma işlemi sırasında 02/03/2015 tarihinde şoförlerinden ... Harmancı'nın kullandığı ... plaka sayılı kamyonun ... Köyü yanında bulunan yol üzerinde taşlandığını, aracın camının kırıldığını, bu yolu başka müteahhit araçların da kullandığını, ancak bu şekilde sadece kendi araçlarına saldırı olduğunu, yine aynı şekilde 18/03/2015 ve 27/03/2015 tarihlerinde şoförleri ...'ın kullandığı ... ve ...'in kullandığı ... plaka sayılı kamyonların camının taşlanmak suretiyle kırıldığını, 28/03/2015 tarihinde şoför ...'nın kullandığı ... plaka sayılı kamyonun ... Köyünde sanıklar tarafından zorla durdurulup " biz bu köyde Baranları istemiyoruz, bu bölgeden iş alınmayacağını söyledik, alındığı zaman sonuçları böyle olur" şeklinde tehdit ettiklerini, bu olay olduktan sonra hemen olay yerine gittiiğini ve bu sırada köy muhtarının ...'ün "Benlik bir şey yok sizi uzlaştırayım. Arabalarınızın bir kısmını çekin yerine kooperatif araçlarını koyalım sorun bitsin" dediğini ve sanıklardan şikayetçi olduğunu beyan ettiği,
1-Katılanın şikayetinde 20.02.2015 tarihinde sanıkların kendisine "Sen bu işten zararlı çıkacaksın bunu göreceksin" şeklinde tehdit vari sözler söylediklerini, bu konuşmalara yanında misafir olarak bulunan ... ... ve babası ...'ın şahit olduğunu beyan ettiği ancak bu tanıkların beyanlarına başvurulmadığı anlaşılmakla öncelikle katılanın beyanında geçen ... ... ve ...'ın tanık olarak dinlenip katılanın iddia ettiği şekilde bir tehdit olayının olup olmadığının araştırılması,
2- Yine katılanın şikayetinde 28/03/2015 tarihinde şoför ...'nın kullandığı ... plaka sayılı kamyonun ... Köyünde sanıklar tarafından zorla durdurulup " biz bu köyde Baranları istemiyoruz, bu bölgeden iş alınmayacağını söyledik, alındığı zaman sonuçları böyle olur" şeklinde tehdit ettiklerini beyan ettiği ancak ...'nın dinlenmediği anlaşılmakla, ...'nın tanık olarak dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Tanık ...'in 28.03.2015 günü kendi şirketine ait araçlarında duran araçlar arasında durmakta olduğunu gördüğünü beyan ettiği anlaşılmakla ilgili araç şoförleri tespit edilerek beyanlarına başvurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, suçun sübutunun kabulü halinde hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 117/1, 119/1-c maddelerinde tanımı yapılan iş ve çalışma hürriyeti ihlali suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 22.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.