Esas No: 2015/4910
Karar No: 2015/3886
Karar Tarihi: 11.11.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4910 Esas 2015/3886 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlarından sanık ..."ın aynı kanunun 32/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/2, 220/6, 62/1 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2012 tarihli ve 2012/527 esas, 2012/614 sayılı kararını kapsayan dosya incelendiğinde;
Dosya kapsamına göre, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 23/b. maddesinde belirtilen silah, araç ve malzemeleri taşımaksızın ya da anılan maddede belirtilen halleri gerçekleştirmeksizin, kolluğun gözetim ve denetimi altında .... Caddesi üzerinde oturma eylemi yapan ve kolluk görevlileri tarafından yapılan ihtara rağmen dağılmayan topluluğun, zor kullanılarak dağıtılmak istenmesi üzerine görevlilere yönelik cebir ve tehditte bulunmaksızın birbirlerine kenetlendikleri, sonrasında kolluk tarafından kişilerin tek tek gruptan ayrılmaları sağlanmak sureti ile topluluğun dağıtıldığı ve grup içinde yer alan sanığın zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair delil de bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında müsnet suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunmasında isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.05.2015 tarih ve 94660652-105-21-3532-2015-9760/30906 sayılı yazılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2015 gün ve 2015/178555 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I ) OLAY:
a) .... Cumhuriyet Başsavcılığının 28.04.2011 tarihli iddianamesi ile; PKK terör örgütünün talimatı ile kurulan çadırın mahkeme kararı ile el konulup kaldırılmasını protesto etmek için terör örgütüne müzahir internet sitelerinde yapılan eylem ve sivil itaatsizlik çağrılarına uyarak düzenlenen izinsiz gösteri yürüyüşüne katılan sanığın cadde üzerinde oturup yolu trafiğe kapatan grupla bütünleşerek oturma eylemine katıldığı, kolluk güçlerince yapılan anons ve dağılmaları yönündeki ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrarcı davranarak kol kola girmek suretiyle birbirlerine kenetlendikleri, yapılan müdahale sonrasında gözaltına alındığı, bu suretle silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını işlediği iddiasıyla, TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri ve 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı;
b) .... Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/284 Esas, 2011/391 Karar sayılı hükmü ile; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile; 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise; 2911 sayılı Kanunun 32/1, 62/1, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.07.2012 tarih ve 9-2012/60921 sayılı yazısı ile; 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayini için dosyanın mahkemesine iade edildiği;
c) .... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2012 tarih ve 2012/527 Esas, 2012/614 Karar sayılı kararı ile; hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/6-ikinci cümle, 62/1, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise; 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesi delaletiyle 32/1, TCK"nın 62/1, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verildiği ve anılan hükmün sanığın mernis adresine 27.12.2012 tarihinde tebliğ edilerek temyiz edilmediğinden bahisle mahkemesince 04.01.2013 tarihinde kesinleştirildiği;
d) .... Cumhuriyet Başsavcılığının 6459 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine; .... Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2013 tarih ve 2012/527 Esas, 2012/614 Karar sayılı ek kararı ile; 6459 sayılı Kanun hükümlerinde hükümlü lehine bir düzenleme olmadığından hükmün infazının devamına karar verildiği, anılan 22.05.2013 tarihli ek kararın hükümlüye 24.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve hükümlünün 01.07.2013 tarihli dilekçesi ile; hükmün kendisine usulünce tebliğ edilmeden kesinleştirildiği, cezaevinden 13.04.2013 tarihinde infazın durdurulması talebini de içeren temyiz dilekçesi gönderdiğini belirterek dilekçesinin akıbetinin araştırılmasını talep ederek aynı zamanda 22.05.2013 tarihli ek karara itiraz ettiği; .... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.07.2013 tarih ve 2013/317 D.İş Karar sayılı ek kararı ile; hükümlünün 22.05.2013 tarihli ek karara ilişkin itirazının reddine karar verildiği ve ek karar içeriğinde hükümlünün temyiz dilekçesi gönderdiğine dair iddialarına ise değinilmediği;
e) Hükümlü ..."ın 17.01.2014 tarihli dilekçesi ile kendisine tebligat yapılmadan kesinleştirilen hükmün infazının durdurulmasına, eski hale getirme talebinin kabulüne ve daha önce yapmış olduğu temyiz talepleri hakkında karar verilmediğini belirterek hükme karşı temyiz hakkı verilmesine ilişkin talebi üzerine; .... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 tarih ve 2012/527 Esas, 2012/614 Karar sayılı kararı ile; 06.11.2012 tarihli hükme karşı temyiz isteminin süresinden sonra yapılmış olduğu belirtilerek reddine karar verildiği;
Bu kez hükümlü müdafii 11.12.2014 tarihli dilekçesi ile vekaletname sunarak; hükmün sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden kesinleştirildiği, aynı olayla ilgili olarak yargılanan sanıklar hakkında Yargıtay 9. Ceza Dairesinin beraat kararı verilmesi gerektiği yolunda ilamlarının bulunduğu gerekçesi ile infazın durdurulması ve beraat kararı verilmesi isteminde bulunması üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli ek kararı ile 06.11.2012 tarihli kararın infazının durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma istemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazısının değerlendirilmesinde;
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinde belirtilen silah, araç ve malzemeleri taşımaksızın ya da anılan maddede belirtilen halleri gerçekleştirmeksizin, kolluğun gözetim ve denetimi altında .... Caddesi üzerinde oturma eylemi yapan ve kolluk görevlileri tarafından yapılan ihtara rağmen dağılmayan topluluğun, zor kullanarak dağıtılmak istenmesi üzerine görevlilere yönelik cebir ve tehditte bulunmaksızın birbirlerine kenetlendikleri, sonrasında kolluk tarafından kişilerin tek tek gruptan ayrılmaları sağlanmak suretiyle topluluğun dağıtıldığı ve grup içinde yer alan sanığın zor kullanılmasına rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair delil de bulunmadığından 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve örgüt adına suç işleme suçlarından beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediğine ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme :
2911 sayılı Kanunun “Direnme” başlığı altında düzenlenen 32. maddesi; “Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılanlar, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ederlerse, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçu, toplantı ve gösteri yürüyüşünü tertip edenlerin işlemesi halinde, bu fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur.
İhtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi halinde, ayrıca 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265 nci maddesinde tanımlanan suçtan dolayı da cezaya hükmolunur.
23 ncü maddede yazılı hallerden biri gerçekleşmeden veya 24 ncü madde hükmü yerine getirilmeden yetki sınırı aşılarak toplantı veya gösteri yürüyüşlerinin dağıtılması halinde, yukarıdaki fıkralarda yazılı fiilleri işleyenlere verilecek cezalar, dörttebire kadar indirilerek uygulanabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.09.2014 tarih ve 2014/9-96 Esas, 2014/375 Karar sayılı kararında; “ 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan fail, "dağılın ihtarına ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etmekte" ve kolluğa cebir ya da tehdit göstermeden pasif bir direniş sergilemekte, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ihtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi halinde 5237 sayılı TCK"nın 265. maddesine göre cezaya hükmolunmaktadır.” denilmiştir.
Bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütünün internet sitelerinden yaptığı eylem çağrılarına uyarak 24.03.2011 tarihinde .... İli .... Caddesinde 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinde belirtilen silah, araç ve malzemeleri taşımaksızın ve anılan maddedeki halleri gerçekleştirmeksizin yolu trafiğe kapatan ve kolluk güçleri tarafından yapılan ihtara rağmen dağılmayan grubun zor kullanılarak dağıtılmak istenildiğinde kolluğa cebir ya da tehdit göstermeden kol kola girmek suretiyle birbirlerine kenetlendiği ve kişilerin tek tek ayrılmaları sağlanarak grubun dağıtıldığı ve grup içinde yer alan hükümlünün de zor kullanılmasına karşın dağılmamakta ısrar ettiğine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı anlaşıldığından .... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2012 tarih ve 2012/527 Esas, 2012/614 Karar sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüş ve davanın esasını çözen cezanın kaldırılması veya azaltılması gereken hallerde CMK"nın 309/4-d bendi gereğince ilgili Dairece doğrudan karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
IV ) Sonuç ve karar :
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2015 tarih ve 2015/178555 sayılı Kanun Yararına Bozma talebinin KABULÜNE;
2- Hükümlü ... hakkındaki .... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2012 tarih ve 2012/527 Esas, 2012/614 Karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
3- Her ne kadar sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın AYRI AYRI BERAATİNE ve CEZALARIN ÇEKTİRİLMEMESİNE, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.