Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23863 Esas 2022/16611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/23863
Karar No: 2022/16611
Karar Tarihi: 29.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23863 Esas 2022/16611 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/23863 E.  ,  2022/16611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : Yağmaya teşebbüs ve nitelikli hırsızlık
    HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I)Katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelemesinde;
    5271 sayılı CMK'nın 294. maddesinde düzenlenen, ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.'' şeklindeki düzenleme de gözetilerek, temyiz dilekçesinin sebep içermemesi nedeniyle, katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
    II)Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a karşı nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin katılan sanık ... vekilinin temyiz isteminin incelemesinde;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan sanık ... vekilinin temyiz isteminin, alt sınırdan hüküm kurulması ve TCK’nın 43. maddesi uygulanırken alt sınırdan artış yapılmasının hukuka uygun olmadığına ilişkin olduğu belirlenerek, anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
    Oluş ve dosya içeriğine göre, katılan sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, katılan sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, katılan sanık ... vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA,
    III)Sanıklar ..., ... ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’na karşı yağmaya teşebbüs suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelemesinde;
    Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10/2-3 maddesinde;
    “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
    Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz ve çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2/d maddesinde yer alan “şiddet” tanımına göre;
    “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” ifade eder.
    Aynı Kanunun 20. maddesinin 2. fıkrasında da davaya katılma konusuyla ilgili olarak;
    “Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13.12.2019 gün, 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile özetle; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak açılan ceza davalarında, kovuşturma evresinde mahkemesince; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesinin zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Somut olayda pozitif ayrımcılığa tabi tutulan mağdurun 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağduru olması nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının aynı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu husustaki temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin, katılan sanık ...’na yönelik yağmaya teşebbüs suçunda delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne ilişkin olduğu belirlenerek, anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz istemleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Katılan sanık ...'in katılan sanık ...'dan değişik tarihlerde para çaldığı, durumu öğrenen katılan sanık ...'un olay tarihinde katılan sanık ...’i evine çağırarak evinde hırsızlık görüntülerini izlettiği, akabinde telefonla araması üzerine sanıklar...,... ve kimliği tespit edilemeyen ...’in de yanlarına geldiği, katılan sanık ...’in çaldığı paraları geri verme konusunda olumsuz yanıt verdiğini gören katılan sanık ...'un, ...’e “sana cezanı keseceğim” dediği, sanık ...'a su kaynatmasını söylediği, sanıklar ...ve ...'un ...'in üzerine ketılda kaynamış suyu dökerek ...'i yüzde sabit iz oluşacak şekilde yaraladıkları, bu sırada sanık ...’in eve giren çıkan olmaması için gözcülük yaptığı, daha sonra katılan sanık ...'un “Bana o parayı kime verdiğini söyle, bu senin kocanın ve çocuklarının yanına kalmayacak, sülaleni kazıyacağım” demek suretiyle katılan sanık ...’i tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında; katılan sanık ... hakkında ayrıca alacağı tahsil amacıyla tehdit suçundan TCK’nın 150/1. maddesi yollamasıyla, TCK'nın 106/1-1. cümle gereği mahkumiyet, hukuki ilişkide taraf sıfatı bulunmayan sanıklar ... ve ... hakkında yağmaya teşebbüs suçundan TCK’nın 149/1-a-c-d-h, 35 maddeleri gereği mahkumiyet kararları verilmesi gerekirken, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 29.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara