Esas No: 2015/1218
Karar No: 2015/3384
Karar Tarihi: 27.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1218 Esas 2015/3384 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2014 tarih ve 2014/416561 sayılı yazısı ile;
Terör örgütü propagandası yapma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın yapılan yargılamaları sonucunda beraatlerine dair Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2014 tarihli ve 2014/68 esas, 2014/79 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanıklara isnat edilen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2. maddesi kapsamında kalan terör örgütü propagandası yapma eylemlerinden ötürü yargılama yapma yetkisinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 21.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesinde yer alan ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir."" şeklindeki düzenlemeye nazaran ağır ceza mahkemelerine ait olduğundan cihetle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 18.12.2014 gün ve 94660652-105-21-11518-2014-22707/75215 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
I) Olay :
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2014 tarih, 2014/227 soruşturma, 2014/123 esas ve 2014/57 iddianame numarası ile Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Asliye Ceza Mahkemesince 17.07.2014 tarih ve 2014/68 esas, 2014/79 sayılı kararı ile sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve bu kararın 04.09.2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen bu karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığınca 04.11.2014 tarihinde sanıklar tarafından işlendiği iddia edilen eylemin 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlendiği, 6526 sayılı Kanunla değişik 19. maddesinde düzenleme ile özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması ile bu görevin ağır ceza mahkemelerine verildiğinden bahisle kanun yararına bozma isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı :
Sanıklar üzerine atılı terör örgütü propagandası yapma suçundan dolayı yargılamasının asliye ceza mahkemelerinde mi yoksa ağır ceza mahkemesinde mi yapılacağı hususuna ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme :
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir."" hükümleri yer almaktadır.
Cumhuriyet Başsavcılığının görevsizlik kararının gerekçesi 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçların görev yerinin ağır ceza mahkemelerine ait olduğuna ilişkindir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, ... Partisi ilçe teşkilatı tarafından 17.03.2014 tarihinde düzenleme kurulu başkanı ... ve tertip komitesi üyeleri şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... tarafından tertip edilen nevruz kutlamaları kapsamında miting alanı ve çevresinde asılmış pankart ve afişler üzerinde ""Hür Kadınla Demokratik Ulusa"" yazılı pankart üzerinde ölmüş olan 9 kadın terörist resminin ortasında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan"ın bulunduğu pankart ""Şehitlerimiz Onurumuzdur"" yazısı üzerinde 3 ölü terörist resminin bulunduğu pankart, ölen terörist Sakine Cansız"a ait resim, miting alanında kurulu bulunan platformun sağ tarafında beyaz zemin üzerine terörist başı Abdullah Öcalanın büyük posteri, platformun önüne asılı şekilde kırmızı ve yeşil bez parçası içerisinde sarı renkli güneş içerisinde kırmızı yıldız resminin bulunduğu, tertip komite başkan ve üyelerinin yukarıda belirtilen bahsedilen propaganda niteliğindeki afiş, pankart, yazı ve resimleri alanda toplamak, kaldırılması hususuna ilişkin herhangi bir eylemde bulunmamak şeklinde tezahür eden olay ile ilgili olarak sanıklar hakkında iddianame tanzimi ile dava açılmıştır.
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m. 161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir." hususları değerlendirildiğinde kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2014 tarihli ve 2014/68 esas, 2014/79 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.