Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5459 Esas 2015/3361 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5459
Karar No: 2015/3361
Karar Tarihi: 21.10.2015

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5459 Esas 2015/3361 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/5459 E.  ,  2015/3361 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP: Suç uydurma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 271/1. maddesi uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2011 tarihli ve 2010/184 esas, 2011/70 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanunun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 271/1. maddesi uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli ve 2014/100 esas, 2014/408 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    1- Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılmak suretiyle sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Dairesinin 19.09.2008 tarihli ve 2008/12198 esas, 2008/9890 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde,
    2- Dosya kapsamında bulunan adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan 1 ay hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi uyarınca, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde.
    İsabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 29.06.2015 gün ve 94660652-105-06-4507-2015-13270/42877 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
    OLAY: Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/184 esas, 2011/70 karar sayılı ve 03.03.2011 tarihli karar ile sanık ... hakkında suç uydurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 271/1. ve 53/1. maddeleri uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 231/8. maddesi uyarınca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, anılan kararın 27.04.2011 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği, denetim süresi içinde 03.03.2013 günü sanığın alkollü araç kullanarak maddi hasarlı kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/567 esas, 2013/1278 karar sayılı ve 11.09.2013 tarihli kararı ile Türk Ceza Kanununun 179/2-3, 62, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karar temyiz edilmeksizin 27.09.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında ihbarda bulunulduğu, meşruhatlı davetiye ile duruşmaya çağrılmasına rağmen katılmayan sanığın yokluğunda yapılan yargılama sonucunda Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/100 esas, 2014/408 karar sayılı ve 26.06.2014 tarihli karar ile sanık hakkındaki hükmün Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11-1. cümle maddesi uyarınca açıklanarak; Türk Ceza Kanununun 271/1. ve 53/1. maddeleri uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 05.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    1- Her ne kadar tebliğnamede, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde isabet görülmediği belirtilmiş ise de; Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/184 esas, 2011/70 karar sayılı ve 03.03.2011 tarihli kararında hükmün açıklanması geri bırakılırken sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri olarak herhangi bir yükümlülük öngörülmediği, daha önceden savunması alınan sanık hakkında duruşma açılarak, duruşma gününün meşruhatlı davetiye ile usulüne uygun olarak sanığa tebliğ edildiği ancak sanığın duruşmaya gelmediği ve yokluğunda karar verildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki 1 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi uyarınca "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükmü karşısında, dosya kapsamında bulunan adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan 1 ay hapis cezasının Türk Ceza Kanununun 50/1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı görüldüğünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin KABÜLÜNE, Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/100 esas, 2014/408 karar sayılı ve 26.06.2014 tarihli kararının BOZULMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/100 esas, 2014/408 karar sayılı ve 26.06.2014 tarihli kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara