Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/21470 Esas 2022/16711 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/21470
Karar No: 2022/16711
Karar Tarihi: 30.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/21470 Esas 2022/16711 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz edilen kararda, sanığın tekerrüre esas hükümlülüğü bulunması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiştir. Mala zarar verme suçuyla ilgili yapılan incelemede, sanığın temyiz istemi reddedilmiştir. Ancak kasten yaralama suçuyla ilgili olarak, TCK’nın 86/3-e maddesiyle uygulama yapılması gerektiği gözetilmemiş ve cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61. maddesi ve 5237 sayılı Yasa'nın 3. maddesi esas alınmamıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylı olarak açıklanmamıştır.
6. Ceza Dairesi         2021/21470 E.  ,  2022/16711 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Mala zarar verme ve kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    I-)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-)Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın kasten yaralama eylemini silahtan sayılan sopa ile işlemiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 86/3-e maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-5237 sayılı Yasa'nın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken, aynı Yasa'nın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
    Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Suç tarihinde trafikte çıkan tartışma sonucu mağdurla karşılıklı birbirlerini darp ettikleri dava konusu somut olayda, suç konusunun değeri, meydana gelen zarar dikkate alındığında, hak ve nesafet kuralları ile TCK'nın 3/1. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi gözetilmeyerek kasten yaralama suçundan üst sınırdan ceza tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Hemen Ara