Esas No: 2015/4901
Karar No: 2015/2796
Karar Tarihi: 01.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4901 Esas 2015/2796 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TA L E P :
İftira suçundan şüpheli Yaşar Erakça hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18.11.2014 tarihli ve 2014/6931 soruşturma, 2014/4549 sayılı iddianamenin iadesine dair Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2014 tarihli ve 2014/557 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2014 tarihli ve 2014/1295 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; Her ne kadar Asliye Ceza Mahkemesince iftira suçunun unsuru olan "işlemediğini bildiği halde bir kişiye suç isnadı" eyleminin delilleri ve suç delil bağlantısının gösterilmediğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." şeklindeki 170/1-2. maddesi nazara alındığında, dosyada mevcut diğer deliller olan şüpheli savunmaları, teşhis tutanakları ve tanık beyanlarından şüphelilerin atılı suçu işledikleri hususunda kamu davası açmaya yctecek yeterli delil bulunduğu, bu hususun takdir hakkının Cumhuriyet savcısında olduğu ve iade kararında sayılan gerekçelerin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174. maddesinde düzenlenen iddianamenin iadesi nedenleri arasında bulunmadığı gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığının 03.02.2015 gün ve 94660652-105-32-0397-2015-2843/7898 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.02.2015 gün ve 2015/55312 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I ) Olay:
Şüpheli Yaşar Erakça hakkında iftira suçundan yapılan soruşturma sonucunda Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 18.11.2014 gün ve 2014/6931 soruşturma, 2014/4549 esas ve 2014/2621 numaralı iddianamesi ile Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, bu iddianamenin mahkemenin 26.11.2014 tarihli ve 2014/557 sayılı kararı ile “Şüpheli hakkında müştekiyi iki kez şikayet etmesine rağmen müştekinin beraat etmesi nedeniyle iftira suçundan kamu davası açılmıştır. Beraat kararları incelendiğinde taraflar arasında husumet ve görüşme bulunduğu tanık beyanları ile sabit olmakla birlikte tehdit ve hakarete ilişkin yeterli delil bulunmadığından CMK 223/2-e maddesi gereğince ..."ın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemelerin iftira şüphesi taşıması halinde suç duyurusunda bulundukları ancak ilgili dosyalarda suç duyurusunda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre; iftira suçunun unsuru olan "işlemediğini bildiği halde bir kişiye suç isnadı eyleminin delilleri ve suç delil bağlantısının gösterilmediği" gerekçesiyle iadesine karar verildiği, bu karara Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın da Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2014 tarihli ve 2014/1295 değişik iş sayılı ile reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Bir kişiye suç isnadı eyleminin delilleri ve suç delil bağlantısının gösterilmediği gerekçeleriyle iddianamenin iade edilip edilmeyeceği hususudur.
III ) Hukuksal Değerlendirme
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanunun 170/1. maddesi gereğince kamu davası açma görevinin Cumhuriyet savcısında olduğu, anılan maddenin 2. fıkrasında ise soruşturma evresi sonucunda toplanan deliller suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısının iddianame düzenleyeceği ve suçun işlendiği hususunda yeterli şüphenin oluşup oluşmadığının takdirinin Cumhuriyet savcısına ait olduğu gibi Cumhuriyet savcısının kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermeye zorlanamayacağı cihetle, suçun işlendiğine dair somut ve yeterli delil bulunmadığı takdirde mahkemesince yargılama aşamasında beraat kararı verilebileceği hususları gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Ceza Mahkemesinin 04.12.2014 tarihli ve 2014/1295 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin mahallinde yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.