Esas No: 2021/21536
Karar No: 2022/17082
Karar Tarihi: 07.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/21536 Esas 2022/17082 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/21536 E. , 2022/17082 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2021/21536 E. ve 2022/17082 K. sayılı hükümlere yönelik temyiz istemleri incelenmiştir. Konut dokunulmazlığının ihlali, iftira ve nitelikli hırsızlık suçlarından sanık hakkında verilen hükümlerin temyiz istemleri reddedilmiştir. Ancak nitelikli hırsızlık suçuyla ilgili olan temyiz istemi incelenerek, yargılamanın zorunlu müdafii atanmadan devam edilmesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle bozulmuştur. 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi gereği, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca zorunlu müdafii atanması gereken durumlarda, atanmamış olması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırıdır ve hükmün bozulmasını gerektirir.
5271 sayılı CMK'nın ilgili maddeleri:
- 35. madde: Hükümlüye kararın tebliği
- 286/2-a maddesi: İstinaf başvurusunun kabulü veya reddi
- 294. madde: Temyiz sebebine ilişkin şartlar
- 298. madde: İstinaf usulü
- 150/3 ve 196/2. maddeleri: Zorunlu müdafi atanması gereken durumlar.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve iftira
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
05/05/20I7 tarihinde yokluğunda verilen gerekçeli kararın başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığa ceza infaz kurumu aracılığı ile 18/05/2017 tarihinde 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesinin 3. fıkrasına aykırı şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu, temyiz talebinin reddine dair ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve iftira suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Bölge Adliye Mahkemesi Hakimler Kurulunun kimlerden oluştuğunun ad soyad ve sicil yazılarak gösterilmesi yerine kısaltma isim yazılması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür,
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek yapılan incelemede;
28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.