213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6202 Esas 2016/6397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6202
Karar No: 2016/6397
Karar Tarihi: 26.10.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/6202 Esas 2016/6397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir kişinin vergi usul kanununa muhalefet suçuyla yargılandığı davada, sanığın sorgusu yapılmadan davanın gıyabında sonuçlandırılabileceğini belirtti. Ancak, delil takdiri ile hüküm verilmesi gereken durumlarda sanığın sorgusunun yapılması gerektiğine dikkat çekti. Bu çerçevede, suç tarihlerinin tespiti için karşıt inceleme raporları ve fatura bilgilerinin istenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Mahkeme ayrıca, davada mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varmasına rağmen, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle hüküm kurulduğunu belirterek, kararı bozdu. Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 193/2. maddesi, 5353 sayılı Kanun, 147 ve 191. maddeler, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2016/6202 E.  ,  2016/6397 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Düşme

Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.10.2009 tarih, 2009/11-89 Esas ve 2009/243 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "sanığın duruşmada hazır bulunmaması" başlığını taşıyan 193. maddesine, 01.06.2005 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5353 sayılı Yasa ile eklenen 2. fıkrası gerekçesinde, "sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava gıyabında bitirilebilir şeklinde düzenleme yapılmıştır. Böylece sanığın lehine bir düzenleme getirilmiş ve gereksiz yere davanın uzaması önlenmek istenmiştir" şeklinde açıklanmış olup, sanık hakkında, mahkumiyet dışında bir karar verileceği, toplanan delillerden anlaşılan hallerde, davanın gereksiz yere uzamaması için sorgusu yapılmadan da davanın bitirilmesi olanaklı hale gelmiştir. Bu bağlamda 5271 sayılı CMK"nun 193/2. maddesinin, dosya kapsamına göre mahkumiyet dışında bir hüküm kurulması gerektiğinin anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, delil takdiri ile hüküm kurulması gereken hallerde sanığın sorgusunun yapılması gerektiği cihetle, sanıklardan ..."a iddianame okunup usulen sorgusu yapılmadan ve her bir takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturdukları ve suç tarihlerinin her bir takvim yılında düzenlenen son fatura tarihi olduğu da gözetilerek, suça konu faturaları kullanan kişi/şirketlere ilişkin karşıt inceleme raporları getirtilip, katılan kurumdan da her bir takvim yılında düzenlenen fatura bilgilerinin istenmesi suretiyle suç tarihlerinin tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, müsned suç bakımından zamanaşımının gerçekleştiği şeklindeki dosya kapsamı ile bağdaşmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurmak suretiyle CMK"nun 147 ve 191. maddelerine muhalefet edilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. .

Hemen Ara