Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24877 Esas 2022/17231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/24877
Karar No: 2022/17231
Karar Tarihi: 08.12.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24877 Esas 2022/17231 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda sanık kamu malına zarar verme, genel güvenliği tehlikeye düşürme ve görevi yapmamak için direnme suçlarından mahkum edildi. Ancak yapılan temyizler sonucu, sanığın ilk iki suçtan mahkumiyeti zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Görevi yapmamak için direnme suçlamasıyla ilgili olarak da hüküm bozuldu çünkü kolluk tarafından düzenlenen evrakların eksikliği tespit edildi. Kararda bahsedilen yasal değişikliklere göre, kamu malına zarar verme ve genel güvenliği tehlikeye düşürme suçlarının üst ceza haddi 4 yıldır. Bu suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıl uzamış dava zamanaşımı uygulanır. Temyizler sonucu verilen karar, bu nedenle bozuldu.
6. Ceza Dairesi         2021/24877 E.  ,  2022/17231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    1-Sanık hakkında kamu malına zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
    28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 152. maddesinde yapılan değişiklikten sonra ceza miktarının üst haddinin 4 yıl olduğu dikkate alınarak; ayrıca sanığa yüklenen kamu malına zarar verme suçundan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan ... davadan haberdar edilmeyip CMK'nın 233. maddesine aykırı şekilde yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş ise de, suçtan zarar görenin vekili aracılığıyla şikayetçi olup davaya katılma ve temyiz talebinde bulunduğu görülmekle, katılma talebinin kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
    Sanığın eylemlerine uyan ve zamanaşımı bakımından lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 6545 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten sonraki 152/1-a maddesinde tanımlanan kamu malına zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi (TCK 170/1-c maddesi) suçlarının gerektirdiği cezaların türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Yasanın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıl uzamış dava zamanaşımının, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kesinleştiği 23/11/2012 tarihi ile ihbara konu ikinci suçun işlendiği 27/07/2013 tarihi arasında geçen durma süresi de dikkate alınarak, suçun işlendiği 31/3/2009 tarihi ile inceleme tarihi arasında dolmuş bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan ... vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise,
    Görevi yaptırmamak için direnme suçundan doğrudan zarar görmeyen İçişleri Bakanlığının davaya katılma hakkı bulunmadığı cihetle; şikayetçi kurumun temyiz isteminin CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak reddine karar verilerek yapılan incelemede,
    Hükme esas alınan kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar, alınan ifadeler vs. evrakların dosya içinde olmadığı gibi UYAP kayıtlarında da mevcut olmadığı ayrıca bir kısım soruşturma ve kovuşturma evrakının onaysız fotokopi niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, denetime olanak sağlayacak şekilde evrak asıllarının veya onaylı suretlerinin temin edilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosyaya eklenerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 169. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara