Esas No: 2015/4778
Karar No: 2015/2339
Karar Tarihi: 08.09.2015
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - kasten öldürme - kasten öldürmeye teşebbüs - mala zarar verme - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4778 Esas 2015/2339 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1- TCK"nın 302/1, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK"nın 82/1-a-g, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 3- TCK"nın 82/1-a-g, 35/2, 62, 53, 63. Maddeleri uyarınca mahkumiyet ( 8 kez ) 4- TCK"nın 151/1, 152/2-a, 62, 53, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet 5- 6136 sayılı Kanunun 13/2, TCK"nın 62, 52, 53, 54, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
28.09.2011 günü...Deresi bölgesinde, yola mayın yerleştirilmesi ve 01.06.2012 tarihli yakalama tutanağında özellikleri belirtilen iki adet el bombasının üzerinde ele geçirilmesi eylemleri nedeniyle sanık hakkında zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1- Ceza Muhakemesi Hukukunda genel kural duruşmaların bir celsede bitirilmesi ve sanığın hazır olmaması halinde duruşma yapılmamasıdır. CMK"nın 196/2. maddesi uyarınca istinabe yolu ile sorgu yapılması sanığın talebine bağlı tutulmuş olup bunun yanında alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda zorunlu müdafiilik getirilmiş ve istinabe yasağı öngörülmüştür.
Hal böyle olunca;
Aynı suçtan yargı çevresi dışındaki cezaevinde tutuklu olarak bulunan sanığın esas hakkında savunma yapılacak oturumda hazır bulunmayı ısrarla talep etmesine rağmen karar duruşmasında hazır bulundurulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılama ilkesine aykırı davranılması,
2- Hukuki anlamda tek bir fiil sayılan, 28.09.2011 tarihinde gerçekleştirilen yola döşenen mayınların patlatılmasıyla kasten öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme suçlarının oluşmasına neden olan sanığın, TCK"nın 44. maddesi hükmü karşısında işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olduğu anlaşıldığından fikri içtima hükümleri gereğince sadece daha ağır cezayı gerektiren kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi,
3- 06.05.2010 ve 06.07.2010 tarihlerinde gerçekleştirilen bombalama ve ateşli silah atışı sonucu görevli askerlerden ..."ün ölümüne, ...,isimli askerlerin yaralanmalarına neden olan sanığın, eylem tarihlerinde 15-18 yaş grubunda olduğu nazara alınarak cezasında TCK"nın 31/3. maddesi gereği indirime gidilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla ceza tayini,
4- Sanığın, 28.09.2011 tarihinde yola döşenen mayının patlatılması sonucu kamu görevlisi olmayan mağdurlar ..., ... ve ..."un yaralanması eylemi nedeniyle her bir mağdur için TCK"nın 82/1-a-c, 06.05.2010 ve 06.07.2010 tarihlerinde gerçekleştirilen bombalama ve ateşli silah atışı sonucu görevli askerler ..., ..., ..., ... ve ..."nın yaralanmalarından dolayı da her bir mağdur için sebep olan sanığın TCK"nın 82/1-a-c-g maddesine göre cezalandırılması gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
5- Sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesi uyarınca uygulama yapılırken, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, hapis cezası yanında hükmolunan gün adli para cezası yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden asgari haddin üzerinde belirlenerek çelişkiye düşülmesi,
6- TCK’nın 58/9. maddesi infaz rejimi ile ilgili olup kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan mahkûm olan sanık hakkında anılan maddenin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.