Esas No: 2022/10742
Karar No: 2022/17589
Karar Tarihi: 15.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/10742 Esas 2022/17589 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/10742 E. , 2022/17589 K.Özet:
Sanık hakkında verilen hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mıhkumiyetine ilişkin mahkumiyet kararının temyizi üzerine Daire tarafından onama kararı verilmiş, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hırsızlık suçunda sanığın etkin pişmanlıktan faydalanabilmesi için mağdura zararın tamamen veya kısmen karşılanması gerektiği yönündeki itirazı sonucunda dosya yeniden değerlendirilmiş ve öncelikle mağdurun zararı karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak zorunlu müdafii atanması gerektiği de vurgulanmıştır.
Detaylı kanun maddeleri açıklamaları:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h ve 143. maddeleri: mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarının tanımları
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/3. ve 196/2. maddeleri: savunma hakkının kısıtlanamayacağı ve sanığın zorunlu müdafii atanması gerektiği ile ilgili hükümler
- 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi: suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak zorunlu müdafii atanması gerektiği yönünde değişiklik yapmıştır
- TCK'nın 168/1-4. maddeleri: etkin pişmanlık hükümleri
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında yapılan duruşma sonunda; hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından mahkumiyetine ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2015/197 Esas 2015/447 Karar sayılı kararın sanık tarafından temyizi üzerine Dairemiz'in 10.06.2019 tarih ve 2018/16126 Esas, 2019/9618 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin onanması kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.10.2022 tarih ve 2022/113963 sayılı yazısı ile hırsızlık suçunda sanığın soruşturma aşamasında şikayetçiye ait eşyaların bir kısmının iadesini sağlaması karşısında, katılana kısmi iadeye rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna göre TCK'nın 168/1-4. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan karar verildiği gerekçesiyle itirazda bulunulması üzerine itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya Dairemiz'e gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.10.2022 tarih ve 2022/113963 itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 10.06.2019 tarih ve 2018/16126 Esas, 2019/9618 karar sayılı onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede ;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun içtihatlarına göre suç tarihi ile karar tarihi arasında uzunca sayılacak bir zaman geçmesi durumunda sanığa ödeme için süre verilmesine gerek duyulmadığı ancak somut olayda suç tarihi ile karar tarihi arasında çok kısa bir zaman aralığı olması ve son celse zararın karşılanması için süre istediği anlaşıldığından sanığa ödeme talebinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa savunması alınmadan önce zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2-26.01.2015 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ve 27.01.2015 tarihli tutanaklara göre sanık ...’nun başka suçtan yakalanması üzerine suçu ikrar ederek müştekiden çalmış olduğu 2 adet cep telefonun iade ettiği, ayrıca çalmış olduğu 1 adet tableti satmış olduğu yeri göstererek müştekiye teslim edilmesini sağladığı olayda, sanığın son celse müştekinin zararını karşılayacağını da savunması karşısında, tableti satın alan iyi niyetli kabul edilen ve hakkında beraat kararı verilen ...’ın zararının ödenip ödenmediğinin tespit edilerek öncelikle mahkeme tarafından zararı karşılamak için süre tanınarak sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, zararın tamamen karşılanmaması halinde sanık hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına müştekinin ... gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra hakkında hırsızlık suçundan TCK'nın 168/1-4. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.