Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3240 Esas 2015/1586 Karar Sayılı İlamı

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3240 Esas 2015/1586 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3240
Karar No: 2015/1586

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3240 Esas 2015/1586 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Bu karar, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçuyla ilgili bir davaya ilişkindir. Sanığın bu suçu işlemesi sonucu kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellediği kabul edilmiştir. Ancak hükümde, sanığın eyleminin aslında Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahatini oluşturduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK 268. madde: Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- TCK 267/1. madde: İftira suçu
- TCK 62/1. madde: Soruşturma yapma yetkisi
- TCK 53/1. madde: Kısım kısım imza atma yetkisi
- TCK 58. madde: Görevi kötüye kullanma suçu
- Kabahatler Kanunu 40. madde: Kimlik bildirmeme kabahati

16. Ceza Dairesi 2015/3240 E. , 2015/1586 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Hüküm : TCK"nın 268. maddesi yollamasıyla TCK"nın 267/1, 62/1, 53/1, 58. maddesi uyarınca mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, kabahat oluşturan yahut disiplin soruşturmasına esas eylemlerin kendisi yönünden sonuçsuz kalmasını sağlamak için başkasının kimliğini veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin, yine kamu görevlilerince suç soruşturması ile ilgili olmaksızın salt görevleri gereği sormaları halinde kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınma veya gerçeğe aykırı beyanda bulunma eylemlerinin maddede yazılı suçu oluşturmayacağı, eylemin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde yazılı kimliği bildirmeme kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepden dolayı BOZULMASINA, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.