Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/993 Esas 2015/975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/993
Karar No: 2015/975
Karar Tarihi: 28.04.2015

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/993 Esas 2015/975 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hastaneye getirildiğinde polis tarafından yakalanmamak için kendisini başkası olarak tanıtmış ve yalan beyanda bulunmuştur. Bu eyleminin \"Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçunu oluşturacağı düşünülmüştür. Ancak, mahkeme tarafından hüküm kurulurken, suç vasfında yanılgıya düşülerek \"Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma\" suçu olarak yazılmıştır. Ayrıca, sanığın daha önceki bir suçtan dolayı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması da gözetilmemiştir. Bu nedenlerle, hüküm CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet ettiği için bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 267/1 maddesi: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
- TCK'nın 53/1 maddesi: Haksız tahrik altında işlenen suçlar
- TCK'nın 58/6 maddesi: Gereksiz yere güç veya imkan sarf etme veya zarar verme
- TCK'nın 206. maddesi: Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
- TCK'nın 268/1. maddesi: Tekerrür
- CMUK'nın 232/6. maddesi: Hükümde eksiklik veya yanılgı olması durumunda düzeltilmesi için işlemler
16. Ceza Dairesi         2015/993 E.  ,  2015/975 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 53/1, 58/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç adının "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" yerine "İftira" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
    1-Sanığa atılı "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle gerçekte var olan başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle kendisi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmayı engellemesi ve bu suretle de suçsuz olan bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerekir.
    Somut olayda ise; bir başka adli olay sebebiyle yaralanan ve hastane acil servisine getirilen sanığın kesinleşmiş mahkumiyet kararlarından dolayı yakalanmamak için hastane görevlilerine ve polis memurlarına kendisini kardeşi ... olarak tanıtmak suretiyle yalan beyanda bulunup hastane acil servisine giriş yaptırdığının anlaşılmış olması karşısında eyleminin TCK"nın 206. maddesinde tanımlanan "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Sanığın cezası daha ağır olan Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/128 E. 2007/272 K. sayılı dosyasından verilme mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    3- Sanık hakkında uygulama maddesinin TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 267/1. maddesi yerine, doğrudan anılan Kanunun 267/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, tekerrüre yönelik bozma itibariyle CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara