Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık 14.10.2010 günü Marmara Ereğlisi ilçesinde işlediği hırsızlık suçundan yakalandığında ... adına düzenlenmiş kimliği kullanarak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediği, Marmara Ereğlisi Cumhuriyet Başsavcılığınca atılı suçtan yürütülen 2010/853 sayılı soruşturma dosyası üzerinden 26.08.2011 tarihinde sanık hakkında TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1, 269/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Marmara Ereğlisi Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2014 tarih 2011/158; 2014/60 sayılı Kararıyla sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve kararın 15.12.2014 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın 28.02.2011 tarihinde Bakırköy ilçesinde şüphe üzerine durdurulduğu, hakkında yakalama kararı bulunduğunun tespiti üzerine gözaltına alındığı ve yapılan parmak izi incelemesi sonucu Marmara Ereğlisinde işlediği hırsızlık suçunun soruşturması sırasında ... "in kimlik bilgilerini kullandığını söylediği, bunun üzerine sanık hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2011 tarihli iddianamesiyle, aynı eylem nedeniyle Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı ve 23.12.2013 tarihli inceleme konusu ilamla 6000 Türk Lirası adli para cezasına karar verildiği anlaşılmış olup; sanık hakkında açılmış mükerrer dava olup olmadığının saptanması bakımından anılan dosyanın ... ya da onaylı sureti getirtilip incelenerek, davanın mükerrer açılıp açılmadığı belirlenip, mükerrer açıldığının anlaşılması halinde CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 14.10.2010 yerine 12.10.2010, suç adının başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması yerine iftira olarak yazılması,
b-) Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alınmadan hüküm fıkrasında TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanun aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.