Esas No: 2016/3660
Karar No: 2016/7614
Karar Tarihi: 28.12.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3660 Esas 2016/7614 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yalan tanıklık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 272/1 ve 62 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5 maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli ve 2011/47 esas 2013/5 sayılı kararının müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 272/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan mahkemenin 09.12.2015 tarihli ve 2015/696 esas, 2015 683 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Dosya kapsamına göre 02.10.2007 tarihinde meydana gelen yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olayları nedeniyle ...’in kolluk personelince müşteki sıfatıyla ifadesinin alındığı, söz konusu ifadesinde şüphelilerin kendisini darp ettiklerini ve olayın diğer müştekisi ...’u da darp ederek zorla götürdüklerini beyan ettiği, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler hakkında ...’a karşı yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılması üzerine Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, ..."in tanık olarak alınan beyanında, kollukta verdiği ifadesini değiştirdiği, kendisini kimsenin darp etmediğini, ..’a karşı ise iddianamede belirtilen eylemleri görmediğini belirtmesi üzerine, mahkemesince sanıklar hakkında beraat kararı verilerek, ... hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında yalan tanıklıktan kamu davası açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın yukarıda anlatılan eylemi nedeniyle cezalandırılması yoluna gidildiği ancak 5237 sayılı Kanunun 272"nci maddesinde "Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinleme yetkili kişi veya kurulu önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir" şeklinde düzenlenen yalan tanıklık suç için daha önceden bir tanıklık yapılmış olması ve yapılan bu tanıklığın doğru olmadığının ortaya çıkması gerekirken, somut olayımızda sanık ...’in kolluk görevlilerince tanık olarak değil müşteki olarak ilk ifadesini vermesi karşısında, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.04.2016 gün ve 94660652-105-35-2894-2016-Kyb sayılı Kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 tarih ve 2016/140189 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I)OLAY:
Sanık ...’in, 02.10.2007 tarihinde ...’a yönelik oğlu ..., arkadaşı ... ve kardeşi ... tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemleri nedeniyle kollukta müşteki sıfatıyla ifadesinin alındığı, söz konusu ifadesinde şüphelilerin kendisini ve olayın diğer müştekisi ...’u da darp ederek zorla götürdüklerini beyan ettiği, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler hakkında ...’a karşı yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açıldığı, Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/402 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada, ..."in tanık olarak alınan beyanında, kollukta verdiği ifadesini değiştirerek kendisini kimsenin darp etmediğini, ...’a karşı ise iddianamede belirtilen eylemleri görmediğini belirtmesi üzerine, mahkemesince sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, aynı kararda ... hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca ... hakkında yalan tanıklıktan kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucu Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli ve 2011/47 esas 2013/5 sayılı kararı ile yalan tanıklık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 272/1 ve 62 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5 maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle 09.12.2015 tarihli ve 2015/696 esas, 2015/683 sayılı karar ile hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 272/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
II)KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
02.10.2007 tarihinde meydana gelen yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olayları nedeniyle ...’in kolluk personelince müşteki sıfatıyla ifadesinin alındığı, söz konusu ifadesinde şüphelilerin kendisini darp ettiklerini ve olayın diğer müştekisi Ahmet Zor’u da darp ederek zorla götürdüklerini beyan ettiği,
Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler hakkında ...’a karşı yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılması üzerine Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, ..."in tanık olarak alınan beyanında, kollukta verdiği ifadesini değiştirdiği, kendisini kimsenin darp etmediğini, ...’a karşı ise iddianamede belirtilen eylemleri görmediğini belirtmesi üzerine, mahkemesince sanıklar hakkında beraat kararı verilerek, ... hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında yalan tanıklıktan kamu davası açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın yukarıda anlatılan eylemi nedeniyle cezalandırılması yoluna gidildiği ancak 5237 sayılı Kanunun 272"nci maddesinde "Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinleme yetkili kişi veya kurulu önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir" şeklinde düzenlenen yalan tanıklık suç için daha önceden bir tanıklık yapılmış olması ve yapılan bu tanıklığın doğru olmadığının ortaya çıkması gerekirken, somut olayımızda sanık ...’in kolluk görevlilerince tanık olarak değil müşteki olarak ilk ifadesini vermesi karşısında, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesine ilişkindir.
III)HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
5237 sayılı Kanunun 272"nci maddesi hükmüne göre "Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinleme yetkili kişi veya kurulu önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir." Bu hükme göre sanığın yalan tanıklık suçundan cezalandırılabilmesi için daha önce tanık sıfatıyla beyanda bulunması ve bu beyanların doğru olmadığının ortaya çıkması gerekmektedir.
Somut olayda sanık ...’in soruşturma aşamasında kollukta müşteki sıfatıyla beyanlarının alınmış olması, dolayısıyla tanık sıfatı ile alınmış beyanının bulunmaması karşısında suçun yasal unsurlarının oluşmamasına rağmen beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV)SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.02.2015 tarihli ve 2015/696 esas, 2015/683 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309 maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre, CMK 309/4-d maddesi gereğince uygulama yapılarak;
Sanığın unsurları itibariyle oluşmayan yalan tanıklık suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince BERAATİNE,
Yargılama giderinin Devlet Hazinesine yüklenmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.