Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/4575 Esas 2016/7577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4575
Karar No: 2016/7577

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/4575 Esas 2016/7577 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak, suç adı gerekçeli kararda \"iftira\" olarak yazılmış ve sanığın daha önce yargılandığı dosyalar da mevcuttur. Bu nedenle, mükerrer cezalandırmanın önlenmesi için bu dosyaların getirtilmesi ve birleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, cezanın zincirleme suç nedeniyle artırılması ve sonuç cezadan kesinleşen hükümdeki cezayla arasındaki fark kadar ek cezanın verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme ayrıca, TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kararda TCK'nın 267/1, 53, 58 ve 63. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Ceza Dairesi         2016/4575 E.  ,  2016/7577 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Gerekçeli karar başlığında suç adının "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" yerine " iftira" olarak yazılması,
    2-UYAP kayıtlarının incelenmesinde; sanığın aynı mağdura yönelik eylemlerinden dolayı başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan, Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/738 Esas sayılı dosyasından yargılamasının yapılarak mahkumiyetine dair verilen kararın 24.05.2015 tarihinde kesinleştiğinin, İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/417 Esas sayılı dosyasından mahkumiyetine hükmedildiğinin, yine Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/190 Esas sayılı dosyasında sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; mükerrer cezalandırmanın önlenmesi de gözetilerek, anılan dosyaların getirtilerek bu dosya içine konulması, derdest olmaları halinde birleştirilip; suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı mağdura karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınıp alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilecek cezanın zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Bozma öncesi verilen mahkumiyet kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı saklı tutularak yapılan bozma sonrasında yeniden verilen hükümdeki cezanın öncekinden daha ağır olamayacağının gözetilmemesi,
    4-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara