Esas No: 2015/1893
Karar No: 2015/4767
Karar Tarihi: 08.12.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1893 Esas 2015/4767 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, yapılan incelemede bu suçların 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılmadığı ve terör örgütünün propagandasını yapmanın ifade özgürlüğü olarak nitelendirilemeyeceği saptanmıştır. Mahkeme, suçlamaların yeniden düzenlenmesi gerektiğine karar vermiş ve ayrıca TCK'nın 53. maddesinde yapılan bazı değişikliklerin karar üzerinde etkili olduğunu belirtmiştir. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 220/6-2. cümle, 62, 53, 63, 58/9. maddeleri; 3713 sayılı Kanunun 5, 7/2-a maddeleri ve 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2015/1893 E. , 2015/4767 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Terör örgütünün propagandasını
yapma
Hüküm : 1- TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
220/6-2. cümle, 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
2- 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 62, 50/1-a
52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1. maddelerine muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme suçlarının 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadıkları, 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerin sanığın açıkça aleyhine olduğu, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde, sanığın yüz kapatmak suretiyle işlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında eylemin ifade yöntemi olarak nitelendirilemeyeceği saptanarak yapılan incelemede;
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliğin açıkça sanığın aleyhin olduğu; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesine uygun terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde, sanıkların yüz kapatmak suretiyle işlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında eylemin ifade yöntemi olarak nitelendirilemeyeceği, 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasında 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği saptanarak yapılan incelemede;
Örgüt adına suç işleme suçundan öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırm yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin tatbiki ile tayin olunan cezadan TCK"nın 220/6-2. cümlesi gereği indirim yapılırken 5 yıl yerine 4 yıl 12 ay hapis cezasına hükmedilmesi sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olup sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
b) 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükümden TCK"nın 50/6. maddesine ilişkin bölümün çıkartılması, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümden ise TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle hükümden çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.