Esas No: 2015/7265
Karar No: 2015/4736
Karar Tarihi: 07.12.2015
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7265 Esas 2015/4736 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan yargılanan sanığın, kimlik bilgisini kullanarak polis tarafından sorgulandığında başka bir kişi hakkında arama kararı olduğunun ortaya çıkması sonrası gerçek kimliğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Sanığın, cezai nitelikte bir suç işlemediği, sadece kimlik beyanında bulunma kabahati işlediği anlaşılmıştır. Yargılama sonunda 10 ay hapis cezası verilmiş, ancak ceza ertelenmiştir. Ancak mahkeme kararında hukuki nitelendirmede yanılgıya düşüldüğü ve hak yoksunluğunun uygulanamayacağı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 268/1: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- TCK 267/1: Resmi belgede sahtecilik suçu
- TCK 62: Niyet suçları
- TCK 53/1: Adli kontrol
- TCK 51/1,3: Hükümle beraber güvenlik tedbirlerinin uygulanması
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 40/1: Yalan beyanda bulunma kabahati
16. Ceza Dairesi 2015/7265 E. , 2015/4736 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 delaletiyle 267/1, 62, 53/1, 51/1,3
maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasının ertelenmesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı Kanunun 268 maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeni ile kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacının bulunması gerektiği, somut olayda kolluk güçlerince durumundan şüphelenilmesi nedeni ile yapılan kimlik kontrolünde ....ait kimlik fotokopisini göstermesi sonucunda kolluk görevlilerince yapılan GBT sorgulamasında .... isimli şahıs hakkında arama kararının bulunduğunun belirlenmesine müteakip, götürüldüğü polis merkezinde yapılan üst aramasında sanığın şahsına ait kredi kartlarına ve sürücü belgesine rastlanılması nedeni ile durumundan duyulan şüphe sonucunda alınan parmak izi raporuna istinaden sanığın, Ali Karaman olmadığının tespit edilmesi karşısında, soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engelleyecek işlenmiş bir suç bulunmaması nedeni ile eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1 maddesinde düzenlenen kimliği konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatini oluşturacağı, hukuki durumun buna göre takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kabule göre de;
Kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi durumunda hak yoksunluğunun uygulanamayacağı gözetilmeden TCK"nın 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi suretiyle TCK"nın 53/4. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.