İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5049 Esas 2015/4693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5049
Karar No: 2015/4693
Karar Tarihi: 02.12.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5049 Esas 2015/4693 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkemenin kararı, bir iftira suçuyla ilgili olarak Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanık, uyuşturucu madde nakletmekle suçlanan Süleyman Bayram'ın aracında yolcu olarak bulunmuş ve kendisini kardeşi olarak tanıtıp ifade tutanağını da bu şekilde imzalamıştır. Ancak, sanığın gerçekte kardeşi olmadığı ortaya çıkmış ve bu eylemi resmi belgede yalan beyanda bulunmak olarak değerlendirilmiştir.
Kanun maddeleri olarak, suçun TCK'nın 267/1 maddesi (iftira) ve 53. maddesi (hak yoksunlukları) uyarınca mahkumiyeti gerektirdiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında uygulanan kanun maddesi TCK'nın 268/1 maddesi olması gerektiği halde, hatalı bir şekilde 267/1 maddesi olarak gösterildiği ve bu nedenle CMK'nın 232/6 maddesine muhalefet edildiği belirtilerek, hükmün bu sebeplerden dolayı bozulması kararlaştırılmıştır.
16. Ceza Dairesi         2015/5049 E.  ,  2015/4693 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçunun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle gerçekte var olan başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle kendisi hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmayı engellemesi ve bu suretle de suçsuz olan bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği; somut olayda uyuşturucu madde naklettiği şüphesiyle hakkında arama kararı verilen Süleyman Bayram isimli şahsın aracında yolcu olarak bulunan ve bilgi sahibi sıfatıyla beyanına başvurulan sanığın daha önceden sabıkasının olması nedeniyle korktuğu için kendisini kardeşi ... olarak tanıtması ve bu isimle ifade tutanağını imzalamak şeklindeki eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakamından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sanık hakkında uygulama maddesinin TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 267/1. maddesi yerine, doğrudan anılan Kanunun 267/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara