Esas No: 2015/1805
Karar No: 2015/4683
Karar Tarihi: 08.12.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1805 Esas 2015/4683 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/1805 E. , 2015/4683 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna muhalefet,
Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1- TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın
220/6-2. cümle, 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1 ve TCK"nın 265. maddelerinde düzenlenen suçların hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanık hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden, sanığın sübutu kabul edilen silahlı terör örgütünün propagandasına dönüşen yasadışı gösterilere katılarak 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve taş atmak suretiyle görevi yaptırmamak için direnmekten ibaret eylemlerinin sayısı ve niteliği de göz önünde bulundurularak; tayin olunan cezadan TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, hakkaniyete uygun olan ve maddede gösterilen indirim oranı ile uyumlu, makul bir indirim yapılması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyecek biçimde fazla indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında 03.11.2012 tarihli 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine aykırılık ile 13.01.2011 ve 19.04.2011 tarihli görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçlarını TCK"nın 6. maddesine göre silahtan sayılan taş atmak suretiyle işlediği halde TCK"nın 265/4. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz istemi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine ancak;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 50/6. maddesine ilişkin bölümün hükümlerden çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık hakkında 13.01.2011 ve 19.04.2011 tarihli 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekilleri itibariyle gerektirdiği cezaların sürelerine göre; hükümden önce 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe
giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1 ve 2. maddeleri kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.