21. Ceza Dairesi 2016/1724 E. , 2016/6138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : ...: Mahkumiyet ...: Mahkumiyet, temyizin reddi
1-Sanık ..."ın eski hale getirme ve temyiz istemlerinin reddine dair hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, CMK"nun 42. maddesine göre inceleme mercii Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan, sanık tarafından verilen 21.02.2014 tarihli dilekçesiyle vaki temyiz ve eski hale getirme talebinin reddine dair... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2014 gün ve 2013/182-614 E.-K. sayılı ek kararı hukuken geçersiz olduğundan kaldırılarak yapılan incelemede;
Yokluğunda verilip, 20.12.2013 tarihinde usule uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 21.02.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz eden sanığın eski hale getirme ile buna bağlı olarak vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir, ancak Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davaya dayanak teşkil eden vergi suçu raporu ve ekindeki belge içeriklerinden, ... Ltd. Şirketinin 12.01.2010 tarihine kadar yetkilisinin sanık ... olduğu, sanığın bu tarihte şirketteki hisselerini temyiz dışı sanık ..."a devrederek şirketten ayrıldığı, sanık ..."ın yetkili olduğu dönemde iki adet fatura tanzim edildiği, diğer sanık ..."ın anılan şirkette ortak ve yetkili olduğu dönemde ise çok sayıda sahte fatura düzenlendiğinin anlaşılmasına rağmen, her iki sanık hakkında da eşit oranda belirlenen temel ceza üzerinden yine eşit oranda TCK"nun 43. maddesi uyarınca arttırım yapılıp nedenleri gösterilmeden orantılılık ilkesine aykırı olarak ... hakkında fazla ceza tayini yasaya aykırı,
b)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.10.2016 günü oybirliği ile karar verildi.