Esas No: 2013/7357
Karar No: 2014/12728
Karar Tarihi: 16.12.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7357 Esas 2014/12728 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nın 61. maddesi uyarınca söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, sanığın kişiliği göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde temel cezanın alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak belirlenmesi,
Mükerrir olan sanığın suçu birden fazla kamu görevlisine karşı işlemesine karşın TCK" nın 43/2, 58. maddesi uygulanmayarak eksik cezaya hükmolunması,
Hapis cezasının kanuni sonucu olarak "belirli haklardan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması sırasında, sanığın TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı haklarından 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerekirken; infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
Hakaret suçundan verilen hükmün incelenmesinde ise;
İddianame içeriğine göre hakaret suçundan dolayı sanık hakkında kamu davası açılmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/03/1990 gün 1990/8-3-70 ve 09/10/2007 gün 2007/11-44-200 sayılı Kararlarında vurgulandığı gibi bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden sözedilmesi o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, CMK"nın 226/1. maddesinin sadece suç niteliğinin değişmesi halinde uygulanabileceği, CMUK"nın 259. maddesindeki düzenlemeye benzer bir hükme 5271 sayılı CMK"da yer verilmediği nazara alınmadan ve CMK"nın 225/1. maddesinin “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir.” hükmüne de aykırı biçimde usulen kamu davası açılması sağlanmadan bu suçtan da mahkumiyet hükmü tesisi,
Kabule göre de;
TCK"nın 61. maddesi uyarınca söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, sanığın kişiliği göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde temel cezanın alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak belirlenmesi,
Mükerrir olan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın ve O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.