Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2414 Esas 2015/4246 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi, Kanuna aykırılık suçlarından yargılandığı bir davada, delil yetersizliği sebebiyle beraatları gerektiğine dair beyanlar yer almakta. Ayrıca mahkemenin diğer suçlarla ilgili verdiği mahkumiyet kararı da hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş durumda. Kanun maddeleri ise şu şekilde:
- TCK'nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 220/6, 62, 53, 58/9. maddeleri
- TCK'nın 174/1-2, 62/1, 52, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri
- 2911 sayılı Kanunun 23/b. maddesi delaletiyle 33/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri

16. Ceza Dairesi         2015/2414 E.  ,  2015/4246 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması veya el değiştirilmesi, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın
220/6, 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK"nın 174/1-2, 62/1, 52, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-2911 sayılı Kanunun 23/b. maddesi delaletiyle 33/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Dosya kapsamına göre sanıkların eylemde kullandıkları iddia ve kabul edilen
maddenin patlayıcı madde niteliğinde bulunduğunun kesin olarak saptanamadığı gizli tanığın beyanının tek başına mahkumiyet hükmüne esas alınamayacağının anlaşılması karşısında sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Örgüt adına suç işleme suçundan öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA , 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.