Esas No: 2017/37703
Karar No: 2021/3859
Karar Tarihi: 31.03.2021
Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37703 Esas 2021/3859 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Her üç sanık hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 158/1-c, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan ceza miktarlarına nazaran, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, algılama yeteneği zayıf olduğu kabul edilen müteveffa katılana hileyle senet imzalatarak haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerlerine atılı suçu işledikleri, katılan ... ve sanıkların, katılanın taşınmazlarını ortak ekip biçtikleri, katılanın Akçakent İlçesi, Ödemişli Köyü’nde toplam 78 dönüm tapulu tarlasının bulunduğu, bu tarlalardan 27.300 m2’lik 110 ada, 43 parsel ve 4.000 m2’lik 110 ada, 37 parsel no.da kayıtlı olanların satışı için katılan ile sanıkların anlaşmaya vardıkları, bu kapsamda katılanın sanıklardan ...’ü Çiçekdağı Noterliği’nin 28/07/2009 tarih ve 1009 yevmiye no.lu vekaletnamesi ile yetkilendirdiği, sözkonusu vekaletname ile 27.300 m2’lik 110 ada, 43 parsel no.da kayıtlı taşınmazın satışının gerçekleştirildiği, ancak 4.000 m2’lik 110 ada 37 parsel no.da kayıtlı taşınmazın, tapu kaydında katılanın baba adının yanlış yazılmış olması sebebiyle satışının gerçekleşmediği, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde 1932 doğumlu olan katılanın yaşlılık nedeniyle algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanarak 20.000 TL meblağlı 15/07/2009 tanzim, 15/01/2010 vade tarihli senedi, başka bir evrak imzaladığı zannıyla katılana imzalattıkları, bu senet ile katılan aleyhine icra takibi başlatarak diğer taşınmazları üzerine de haciz konulmasını sağladıkları, sanıklar savunmalarında, katılan ile aralarında, hacze konu 72 dönümlük arazinin satışı konusunda anlaşma olduğunu beyan etmişler ise de, diğer taşınmazlarda olduğu gibi bu taşınmazlarla ilgili olarak da katılan tarafından vekalet verilmesinin bekleneceği, ancak bu taşınmazlar yönünden katılan tarafından verilmiş bir vekaletname bulunmadığı, sanıkların aşamalardaki çelişkili savunmaları karşısında, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanın arazilerini ekip biçmekten kaynaklanan ilişkilerinin de sağladığı kolaylıktan faydalanarak yaşı itibariyle algılama yeteneği zayıflamış olan katılana herhangi bir karşılığı bulunmayan 20.000 TL’lik senedi imzalattıkları, daha sonra da bu senede dayanarak başlattıkları icra takibi ile katılanın mal varlığı üzerine haciz koydurmak suretiyle menfaat temin ettikleri iddia edilen olayda; sanıkların üzerlerine atılı eylemi, katılanın algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanarak gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin tespiti bakımından, suç tarihinden sonra alındığı anlaşılan Çiçekdağı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/3 E.-24 K. sayılı, katılan ...’ün akıl sağlığı nedeniyle kısıtlanmasına yönelik karara esas 20/01/2011 tarihli Sağlık Kurulu Raporu’nda belirlenen “Demansiyel bozukluk, akli dengesi akıllıca yaşam sürdürmeye yeterli değildir. İradesi, verdiği kararlar ve hareketleri üzerinde etkili değildir. .... Hastalığının sürekli olduğu ....” tespitini içeren vesayet altına alınmasını gerektiren rahatsızlığının suç tarihi itibariyle de mevcut olup olmadığının, geçmişe yönelik teşhis ve tedavi kayıtları, kullandığı ilaçlara ilişkin kayıtlar dikkate alınarak incelenmesini teminen dosyanın ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi, katılanın vesayet altına alınmasını gerektiren rahatsızlığının suç tarihi itibariyle de mevcut olup olmadığının tespitinden sonra sanıkların eylemlerinin TCK’nın 158/1-c maddesinde düzenlenen kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık, katılanın iradesinin sakatlanması suretiyle temin edilen senedin icra takibine konu edilmesi yönüyle TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık ya da 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamındaki TCK’nın 157/1 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.