Esas No: 2013/8811
Karar No: 2014/11282
Karar Tarihi: 20.11.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/8811 Esas 2014/11282 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/224545
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2011
NUMARASI : 2010/104 Esas, 2011/37 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Görevli memura hakaret suçundan kurulan hükümde temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanunun 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra artırılması,
Sanığın, hakkındaki yakalama kararının infazını, adliyeye ve cezaevine sevk işlemlerini gerçekleştiren şikayetçi jandarma görevlisine karşı farklı yerlerde ancak kısa zaman aralıklarıyla işlediği hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme fiillerinin hukuki anlamda kesintisiz tek bir fiille işlendiği ve TCK"nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
Sanık hakkında kurulan hükümlerde TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın denetime elverişli biçimde gösterilmemesi yanında, adli sicil kaydında yazılı Manyas Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/51 Esas, 2007/93 Karar sayılı ilamının doğrudan adli para cezasına ilişkin olup kesinlik sınırı içinde olduğu, Bandırma Ağır Ceza Mahkemesinin 1981/118 Esas, 1982/5 Karar sayılı ilamının ise kesinleşme ve infaz tarihleri itibariyle silinme koşullarının oluştuğu ve bu nedenle tekerrüre esas alınamayacaklarının gözetilmemesi,
5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakılmaya hükmedilmesi,
Kabule göre de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinin (4), (5) ve (6). fıkralarında ‘‘Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir’’ denmiştir. Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye aittir. Buna göre hükümlülük kararında mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde ayrıca denetimli serbestlik tedbirinin süresinin ve şeklinin de belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.