Esas No: 2012/10755
Karar No: 2014/7925
Karar Tarihi: 11.06.2014
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/10755 Esas 2014/7925 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 8 - 2011/187035
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.02.2011
NUMARASI : 2010/669 Esas, 2011/67 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılan mağdure vekilinin, mahkemece yüzüne karşı verilen 07.02.2011 tarihli hükümle ilgili olarak CMUK.nın 310/1. maddesinde öngörülen kanuni bir haftalık süre geçtikten sonra 15.02.2011 havale tarihli dilekçeyle anılan hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, vâki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin sanıklar Yılmaz, Ekrem ile İmdat haklarında kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin sanıkların temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinden önce ayakkabı tamir ve satış dükkanı açan sanık Ekrem"in, işlerinin kötü gitmesi nedeniyle babası olan sanık Yılmaz"ın bir ara kendisinin yıldız Falına bakıp doğru tahminde bulunan diğer sanık İmdat"tan oğlu için fal bakmasını istemesinin ardından, olay günü Ekrem"in dükkanına gelen İmdat"ın fal bakmak için kız çocuğu olması gerektiğini söylediği, bunun üzerine Ekrem"in tanıdığı olan müştekiyi telefonla arayıp kızı olan mağdureyi bir iş için dükkana göndermesini istediği ve mağdurenin dükkana gelmesinin ardından bir kağıda karalanmış şekli gösteren İmdat"ın ortamın müsait olmadığını söyleyip mağdureyi yakında oturan Bedriye"nin evine Yılmaz"la beraber cebir tehdit veya hile olmaksızın götürüp, burada aynı kağıdı tekrar göstererek ne gördüğünü sorduğu, bu sırada mağdurenin dönmemesi nedeniyle telefonla Ekrem"i arayıp durumu öğrenen müştekinin dükkana geleceğini söylemesi üzerine Ekrem"in telefon açıp çağırdığı Yılmaz ile İmdat"ın adli soruşturma başlatılmadan önce şahsına zarar vermeksizin mağdureyi dükkana getirmelerinden sonra müştekinin polislerle birlikte dükkana geldiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanıklar haklarında atılı suçtan dolayı eylemlerine uyan TCK.nın 109/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 61. maddesinin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar, sanıkların kastı ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçelerde gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, olayın oluşumu ve cereyan tarzına uygun düşmeyip kanun maddesindeki ifadeleri aynen tekrar etmek suretiyle gösterilen gerekçelere dayalı olarak temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi neticesinde TCK.nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi ile hak ve nasafet kurallarına aykırılık yapılması,
Sanıkların mağdureyi haklarında adli soruşturma başlatılmadan önce şahsına şahsına zarar vermeksizin annesi müştekinin gelip alacağını söylediği dükkana geri getirdikleri sabit olduğundan, haklarında TCK.nın 109/1-3f. maddesi uyarınca belirlenen cezalar üzerinden koşulları oluştuğu halde aynı Kanunun 110. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması sonucunda cezaların fazla tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar E.., Y.. ile İ.."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.