Esas No: 2014/11239
Karar No: 2014/18986
Karar Tarihi: 25.12.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11239 Esas 2014/18986 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/99-2014/117
Dava ve ıslah dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava ve ıslah dilekçelerinde; kat maliklerinin ortak giderleri ödememeleri, ortak alan olan çatıyı yaptırmamaları sebebiyle bürosunun tavanından su aktığını, demirlerin korozyana uğradığını ileri sürerek bürodaki değer kaybı için; 10.000,00 TL, kâr kaybı olarak 20.532,81 TL ve 10.000,00 TL manevi tazminat istemiş, mahkemece kâr kaybı olarak 20.532,00 TL, manevi tazminat olarak da 5.000,00 TL"ye hükmedilmiştir.
Mahkemece, davacının 10.000,00 TL olarak talep etmiş olduğu bürosunun değer kaybı yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
Ancak;
1-Mahrum kalınan kazanç kaybı yönünden;
Dava, ortak alan olan çatı katından su akması sebebine dayalı, yoksun kalınan kazanç, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Yasası"nın 19. maddesine göre kat malikleri, anataşınmazın bakımı ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olup, her kat maliki anataşınmaza ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Buna göre davacı da dahil tüm kat malikleri gerek ortak çatı katının onarımından gerekse davacının bağımsız bölümünde oluşan zarardan arsa payları oranında sorumludurlar. Öte yandan davacı anataşınmazda bağımsız bölüm maliki olduğuna göre anataşınmazın bakımı ve sağlamlığının korunması için gerekli önlemlerin alınması konusunda diğer bağımsız bölüm malikleri kadar sorumludur. Bu durumda ortak alan çatıdan su sızıntısının önlenmesi için gerekli önlemleri almayan davacı, sadece bürosunda oluşan zarar miktarını diğer maliklerden isteyebilecekken, bağımsız bölümünün kötü görünümünü ileri sürerek mahrum kaldığı kazanç kaybını isteyemez.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek davacı dışındaki kat maliklerinin, davacının bağımsız bölümünün kötü görünümü nedeniyle mahrum kaldığı kazanç gelirinden sorumlu tutulmamaları gerekirken, bu bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesi,
2-Manevi tazminat istemi yönünden;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi( BK.49) uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davalıların kusurlu davranışı sonucu davacının kişilik haklarının saldırıya uğraması gerekir. Somut olayda ortak alandaki su sızıntısından dolayı davacının bürosunda oluşan hasar ve zararın davacının kişilik haklarına yönelik bir özelliği bulunmayıp doğrudan doğruya malvarlığı (mülkiyet) hakkına tecavüz niteliği taşıdığı ve 634 sayılı Yasanın 19. maddesinin son fıkrasına göre salt maddi tazminatı gerektirebileceği gözetilmeden, manevi tazminata hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.