Esas No: 2014/8224
Karar No: 2014/18961
Karar Tarihi: 25.12.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8224 Esas 2014/18961 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2009
NUMARASI : 2000/27-2009/238
Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 299.231.570.000 (299.231,57) TL nin davalılardan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalılar F.. O.. vd. vekili tarafından duruşma istenilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve bir kısım davalılar vekilinin duruşma istemi pul yokluğu nedeniyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan davalı F.. O.."ın 01.12.1991 tarihinde doktorası ile ilgili araştırma çalışmalarına katılmak üzere 2547 sayılı Yasanın 33. maddesi uyarınca ABD"ye gönderildiğini 01.06.1998-01.03.1999 tarihleri arasında ise aynı yasanın 39. maddesi uyarınca ABD"de görevlendirildiğini, davalının doktorasını tamamlayamadığını, görevinden çekilme isteğinde bulunması Fakülte Yönetim Kurulunun 09.05.1999 tarihli kararı ile uygun bulunduğunu, davalılardan F.. O.."ın taahhüt ve kefalet senetleri imzaladığını, diğer davalıların da müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla bu taahhüt ve kefaletnamelere imza attıklarını, davalılara mecburi hizmet borcunun ödenmesi yönünde ihbarnamelerin gönderilmiş olmasına rağmen herhangi bir yanıt verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile mecburi hizmet borcu olarak belirlenen 299.231.570,000TL (299.231,TL) nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir.
1-Mahkemenin kısa kararında davanın bilirkişi raporunda belirtilen şekilde kabulüne denilmesine ve hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda yol ve noter masrafları için 46,79 TL, 05.08.1996 tarihinden önce yapılan masraflar için ise 4.930,01 TL, 05.08.1996 tarihinden sonra yapılan masraflar için 6.190,94 TL hesaplanmış olmasına rağmen gerekçeli kararda davanın bilirkişi raporunda belirtilen şekilde kısmen kabulü ile 6.190,94 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilerek kısa karar ve gerekçeli kararda çelişki meydana getirilmiş olması,
2-5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine ilişkin Kanunun 2. maddesi ile 2547 sayılı Yasaya eklenen geçici 53. maddesinin 6. fıkrasında mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin yükümlü tutulacakları tutarın, imzalanan yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucu doğurmaksızın kendilerine döviz olarak yapılmış her türlü masraflar için (a) bendinde bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34. maddesinin yürürlüğe girdiği 05.08.1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu kanunun yayımı tarihinden önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılacağı öngörülmüş olup, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34. maddesinin 1. fıkrasında "İlgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış "Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi" alınır.” 2. fıkrasında ise “Anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar aynı döviz cins ve miktarı üzerinden borçlandırılır. Döviz borcu toplamından mecburi hizmetin tamamlanan kısmı için hesaplanan miktar indirilir. Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Borç miktarı ilgili tarafından Türk Lirası ile ödenir ve yapılan ödeme miktarı tahsil tarihindeki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden dövize çevrilerek yukarıda belirlenen şekilde hesaplanan döviz borcundan mahsup edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından verilen 13.01.1992, 02.02.1995, 26.07.1995 tarihli ve 17.12.1996, 10.07.1997, 27.12.1997, 08.07.1998 tarihli düzenleme senedi bulunmaktadır. Buna göre, 5535 sayılı Yasanın 53. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendi uyarınca 05.08.1996 tarihinden sonra düzenlenen 17.12.1996, 10.07.1997, 27.12.1997, 08.07.1998 tarihli yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedine göre yapılan harcamaların döviz cinsinden ve tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının faizi ile birlikte tahsili öngörüldüğünden bu senetler uyarınca döviz cinsinden yapılan harcamalar hesaplanıp mahkemece de tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının (dava dilekçesinde Türk lirası talep edildiğinden) tahsiline karar verilmesi gerekirken sarf tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması,Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
3-25.02.2011 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 4. maddesi" ile "11.09.2014 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun Geçici 1. maddelerinin" somut olayda değerlendirilmesi gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.