Esas No: 2021/8646
Karar No: 2022/627
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8646 Esas 2022/627 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/8646 E. , 2022/627 K."İçtihat Metni"
Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/02/2020 tarihli ve 2020/13157 soruşturma, 2020/11345 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 05/06/2020 tarihli ve 2020/1379 Değişik iş sayılı Kararının;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen mercin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Müştekinin alacaklı sıfatına sahip olduğu Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2014/9311 sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takip dosyasında, borçlunun gayrımenkulleri üzerine 22/11/2018 tarihinde konulan hacizlerin, icra müdür yardımcısı şüpheli tarafından kasıtlı ve hukuka aykırı olarak kaldırılmasını müteakip, borçlunun söz konusu mallarını satarak kaçırdığı, böylelikle zarara uğradığı iddiasıyla, anılan suçtan şüpheli hakkında şikayette bulunması üzerine, yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin söz konusu hacizleri Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/1126 Esas, 2015/1160 sayılı Kararı üzerine kaldırdığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Müştekinin Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2014/9311 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, söz konusu icra takip dosyasına borçlu tarafından itiraz edilmesi ve müşteki alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması üzerine, taraflar arasında devam eden Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1049 Esas sayılı dosya üzerinden 200.000,00 Türk lirası miktarınca ihtiyati haciz kararı verildiği ve söz konusu kararı müteakip, 2014/9311 sayılı icra takip dosyasında borçlunun bütün menkul ve gayrımenkullerinin üzerine haciz konulduğu, bunun üzerine borçlu tarafından icra memur muamelesini şikayet konulu Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda alacak miktarına nazaran memur muamelesi taşkın haciz kapsamında değerlendirilerek, borçlunun borç miktarını karşılayan üç gayrımenkulu dışındaki diğer tüm hacizlerin kaldırılmasına dair Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 2015/1126 Esas, 2015/1160 sayılı kesin Kararının verildiği,
Müşteki alacaklı ile borçlu arasındaki itirazın iptali konulu davanın müşteki alacaklı lehine sonuçlanarak, borçlunun itirazın iptaline ilişkin Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2014/1049 Esas, 2018/388 sayılı Kararını takiben, müşteki alacaklının söz konusu kararı Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2014/9311 sayılı dosyasına sunduğu ve haciz talebinde bulunması üzerine, dosya arasında yer alan adı geçen icra müdürlüğünün yazılarından anlaşıldığı kadarıyla 29 adet gayrımenkulüne 22/11/2018 tarihinde haciz konulduğu, ancak Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli kararından yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra borçlunun talebi üzerine, müşteki alacaklı vekilinin taleplerine ve konulduğu tarihlere bakılmaksızın 22/11/2018 tarihinde konan hacizlerin de, haciz tarihlerinden çok önce verilmiş ve de iş bu hacizleri kapsamadığı açıkça belli olan taşkın hacizlerin kaldırılmasına dair Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli kararı kapsamında kaldırıldığının anlaşılması karşısında,
Öncelikli olarak, şüphelinin ifadesinin alınması, Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2014/9311 sayılı dosyasının ilgili icra müdürlüğünden istenilerek incelenmesiyle birlikte bir örneğinin dosya arasına alınması ve icra takip dosyasındaki hacizlerin borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, nihayet müşteki alacaklının zarara uğrayıp uğramadığının tespit edilmesini müteakip, şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesi kararı yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 17/03/2021 gün ve 94660652-105-07-3128-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin devir yazısı ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 05/06/2020 tarihli ve 2020/1379 Değişik iş sayılı Kararın CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.