Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5916 Esas 2022/792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5916
Karar No: 2022/792
Karar Tarihi: 31.01.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5916 Esas 2022/792 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, Türk Telekom'un özelleştirmesi sırasında çalıştığı sırada gerçekleştirdiği zimmet suçlamasıyla ilgili olarak mahkumiyet kararı verilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Ancak sanığın suç tarihlerine göre zimmet suçunun faili olamayacağı anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve bu suçun da işlendiği dönemdeki kanunun faili lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, yapılan yargılamada bazı hata ve eksiklikler tespit edilmiş ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Sanığın duruşmaya katılmama veya savunma hakkını kullanmama durumlarında, kararın duruşmasız yapılmasına ilişkin hükümler.
- CMUK'un 318. maddesi: Sanığın savunma hakkını kullanmama durumunda kararın nasıl verileceğine ilişkin hükümler.
- 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi: Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçun
5. Ceza Dairesi         2017/5916 E.  ,  2022/792 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık müdafin süresinden sonra vaki ve tayin olunan cezanın miktarına göre de yasal koşulları bulunmadığından duruşma isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'un 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Özelleştirme idaresi tarafından 1 Temmuz 2005 tarihinde yapılan Türk Telekom’un %55 oranındaki hissesinin blok olarak satışına ilişkin ihalenin, 25/07/2005 tarih ve 2005/9146 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylandığı ve 02/08/2005 tarih ve 25894 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, ... Ortak Girişim Grubu ile Hisse Satış Sözleşmesi 24 Ağustos 2005 tarihinde, Türk Telekom’un özelleştirmesine yönelik Hissedarlar Sözleşmesi ve Hisse Rehni Sözleşmesi ve İmtiyaz Sözleşmesinin 14/11/2005 tarihinde imzalandığı, Türk Telekom hisselerinin devrinin fiilen bu tarihte gerçekleştiği, bu tarihten önce telekomdaki kamu hissesinin yüzde ellinin altına düşmemesi nedeniyle hizmetlerin idarece atanmış 399 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'ye ve 1475 sayılı Yasa'ya tabi personel ve yapılan protokoller uyarınca Posta İşletmeleri çalışanları tarafından görülürken, bu tarihten sonra Türk Telekom çalışanlarının kamu görevlisi niteliğine haiz olmadıkları nazara alındığında, iş sözleşmesi ile Türk Telekomünikasyon A.Ş. Balıkesir İl Telekom Müdürlüğünde hukuk işleri müdürü olarak çalışan sanığın suç tarihlerine göre zimmet suçunun faili olamayacağı anlaşılmakla; sanığın sübut bulan eylemlerinin zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nin 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesinin ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur'' hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    Görev gereği yasal olarak tevdi edilen malın belli bir süre kullanılıp herhangi bir uyarı, ihbar, şikayet veya soruşturma olmaksızın kendiliğinden iade edilmesi halinde kullanma zimmeti, aksi takdirde temellük zimmetinin söz konusu olacağı da gözetilerek, sanığın borçlu ... Madencilik A.Ş'den aldığı çeki tahsil etmesine karşın borçlu firmanın çekin akıbetini sormasından sonra çek bedelini Türk Telekom A.Ş. hesabına yatırması şeklindeki eyleminin dairemizin yerleşik uygulamalarına göre mal edinme kastına bağlı olarak temellük zimmeti vasfında olduğunun gözetilmemesi,
    Kullanma zimmeti niteliğindeki eylemler yönünden zimmetin konusunu geçici süre kullanılan paradan bu süre içinde elde edilebilecek nemanın oluşturacağı dikkate alınarak, suç tarihlerinde sanığın uhdesinde kasten tuttuğu kabul edilen paraların miktarı ve süresine göre elde ettiği nema tutarının da temellük zimmetine konu miktara ilave edilerek toplam zimmet miktarının tespiti gerektiğinin düşünülmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,
    Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 31/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara