Esas No: 2016/7801
Karar No: 2016/5671
Karar Tarihi: 21.09.2016
Mühür bozma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/7801 Esas 2016/5671 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Beraat
Sanığın işyerinde kullandığı elektrik sayacının borcundan dolayı 18.07.2011 tarihinde mühürlenmesine rağmen 20.08.2011 tarihinde katılan kurum tarafından yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanımına devam edildiğinin iddia olunması, sanığın savunmasında suç tarihinden 2012/Ağustos ayına kadar suça konu yerde kiracı olarak oturduğunu, ancak mühürlemeden haberi olmadığını ifade etmesi karşısında, öncelikle mühürleme tutanağını düzenleyen tutanak mümzileri dinlenmek suretiyle fiilen mühürleme yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre sanığının hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, mühürleme tutanağının sanığa tebliğ edilmediğinden bahisle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.09.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-MUHALEFET ŞERHİ-
Mühür bozma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararı “...mühürleme tutanağını düzenleyen tutanak mümzileri dinlenmek suretiyle fiilen mühürleme yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi...” gerektiği gerekçesiyle oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece, 18.07.2011 günlü elektrik kesme ve mühürleme belgesinin sanığa tebliğ edilmediği, hukuki sonuçlarının anlatılmadığı, dolayısıyla atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle CMK 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.
18.07.2011 tarihli elektrik kesme ve mühürleme belgesinde, belgeyi düzenleyenin ve tebliğ yapılan kişinin imzası bulunmamaktadır.
Belgede tebliğ eden olarak kaşe ile ..... ismi bulunmakta olup altında düzenleyenin imzası yoktur.
Tebellüğ eden olarak da “Pano” yazılmıştır. Sözkonusu belgede, 18.07.2011 günü itibariyle sayaç endeksi belirtilmemiştir.
20.08.2011 günlü elektrik tespit tutanağında (mühür bozma) sayaç endeksinin 7171 olduğu yazılmıştır.
Bozma kararında tutanak düzenleyicilerinin dinlenilerek sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesine işaret edilmiştir.
Öncelikle şu hususu belirtmek gerekir ki, tutanak düzenleyicilerinin tutanak içeriklerini tekrarladıkları bilinen bir husustur.
Diğer yandan, aradan geçen süre itibariyle (5 yıldan fazla) tutanak düzenleyicilerinin olayı hatırlaması da olanaksızdır.
Esasen, somut olayda sözkonusu tutanakta düzenleyici imzası bulunmamakta olup, usulüne uygun düzenlenen tutanak da bulunmadığı gibi, tebliğ edilen bölümde bir eşyanın (pano) gösterilmesi de tamamen hukuka aykırı ve gayriciddi bir işlemdir.
Hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından biri de hukuk güvenirliliğidir. Bu ilke hukuk devletinde tüm işlemlerin hukuka uygun yapılması ve muhataplarının da bu çerçevede sorumluluklarını bilmesine katkı sağlar.
Somut olayda, usulüne uygun ve muhatabının (sanık) bilgi sahibi olabileceği bir tutanak da bulunmamaktadır.
Bu durumda, kim olduğu tutanakta dahi anlaşılamayan düzenleyicinin beyanı sanığın hukuki durumunu etkilemesi mümkün değildir.
Öte yandan, mühür bozma suçlarında en önemli delillerden biri, mühürleme anındaki sayaç endeksi ile mühür bozma tarihleri arasındaki endeks farkıdır.
Oysa 18.07.2011 günlü tutanakta sayaç endeksi de gösterilmemiştir.
Bu durumda, aksi kanıtlayanamayan savunmaya itibar edilmelidir.
Mühür bozma suçlarında, mühür bozma tutanağının tebliği zorunlu bir unsur değilse de, sanığın mühürleme işleminden bir şekilde haberdar olması gerekmektedir.
Failin mühürleme işleminden haberdar olması, işlemin yöntemine uygun olarak bildirilmesi ile gerçekleşir. Sorumlunun yokluğunda yapılan işlemler bakımından mühürleme işleminin yasaya uygun olarak tebliğ edilmiş olması aranır. (Yorumlu-uygulamalı TCK O.Yaşar, H.T.Gökcan, M.Artuk 2. Baskı Cilt 5 Sayfa 6133)
Somut olayda, sanığın mühürleme işleminden haberdar olduğuna ilişkin dosyada bir delil bulunmamaktadır.
Bu itibarla, sanığın beraatine ilişkin yerel mahkeme kararı doğru olup bu sebeplerle çoğunluğun kararın bozulmasına dair görüşüne katılma olanağı olmamıştır.
...