Esas No: 2014/10264
Karar No: 2014/13945
Karar Tarihi: 22.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10264 Esas 2014/13945 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının keşidecisi müvekkilinin daha önce çalıştığı şirket olarak görülen çeki dayanak yaparak müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını ve karşılıksız çek keşide etme suçundan müvekkili hakkında ceza davası açıldığını, ortada hiçbir hukuki neden olmamasına rağmen müvekkilinin hapis cezası ile cezalandırıldığını, ancak davanın müvekkilinin gıyabında sonuçlandırıldığını, müvekkilinin bu durumdan 16/02/2007 tarihinde haberdar olduğunu ve cezaevine konulduğunu, müvekkilinin eşinin 19/02/2007 tarihinde ödeme yaparak müvekkilini cezaevinde çıkardığını, takibe konu çeki inceleyen müvekkilinin çekteki imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, talebinin kabul edildiğini ve çek vasfında olmadığı anlaşılan evrak hakkında verilen kararın tüm sonuçları ile ortadan kaldırıldığını, ancak müvekkilinin ceza baskısı sebebiyle çek bedelini ödemek zorunda kaldığını belirterek müvekkilinin ödemiş olduğu 58.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kambiyo senedinden doğan bir uyuşmazlık söz konusu olması nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle öncelikle işbölümü itirazında bulunduklarını, müvekkilinin hakkındaki dava ile ilgili tefrik kararı verilen dava dışı ...."dan olan alacağına karşılık söz konusu çeki aldığını, zira daha önce bu şahsa borç para verdiğini, davacının hakkında verilen hapis cezasından haberdar olduktan sonra borcun ödenmesi konusunda defalarca müvekkili ile görüştüğünü, ancak tarafların anlaşamadıklarını, davacının yakalanarak ceza infaz kurumuna alınmasından sonra ödeme yapılması üzerine müvekkilinin şikayetinden vazgeçtiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, kaldı ki davacının ödemeyi yetkilisi olduğu keşideci şirketin çekine mahsuben yapmış olması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; iş bu davanın önce davalı ..., takibe konu çekin keşidecisi olan şirket ve çekin ilk cirantası olan şahsa karşı .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, ancak davalının yetki itirazı nedeniyle hakkında açılan dava tefrik edilerek bu mahkemenin esas numarasını aldığı, davacının önce karşılıksız çek keşide etme suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı, ancak davalının 19/02/2007 tarihinde şikayetinden vazgeçmesi üzerine hükmün tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırıldığı, davacının daha sonra yargılamanın Yenilenmesi Talebinde bulunduğu, talebinin kabul
edildiği, suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, mahkemece keşideci ve ilk ciranta hakkındaki davanın sonucunun beklenilmesine karar verildiği, söz konusu davanın kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın gerekçesi, istirdat davasına konu edilen çekteki imzanın davacıya ait olmadığına dair ... Kurumu"na ait rapor ve davacının haciz baskısı altında davalıya yaptığı 58.000 TL"lik ödeme dikkate alındığında çekteki imzanın davacıya ait olmadığının, davalının sebepsiz zenginleştiğinin ve davacının davasında haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.