Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4550 Esas 2022/1551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4550
Karar No: 2022/1551
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4550 Esas 2022/1551 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/4550 E.  ,  2022/1551 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında atılı suçtan mahkumiyet, diğer sanık hakkında beraat


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK'nin 260/1. maddesine göre zimmet suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK'nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat, müdafin ise sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nun 2. maddesi gereğince vakıflara yapılan bağış ve yardımlar bu Kanun kapsamında bulunmadığından anılan Yasa'nın 28. maddesinin davaya konu somut olayda uygulanma imkanı olmadığı gibi ... adına toplanan paranın devlet malı da sayılmadığı, vakıf parası niteliğinde bulunduğu ve bu nedenlerle eylemin zimmet suçunu değil hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, bu itibarla hükümden sonra 24/10/2019 tarihli ve 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlendiği ve TCK'nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, suçun mağdurunun özel hukuk tüzel kişisi olan ... olduğu nazara alınıp, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek, CMK'nin 253 ve 254. maddelerinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    Zimmete konu miktarın 33.303 TL kabul edildiği ve sanık tarafından 09/12/2011 tarihi itibarıyla adı geçen Vakfa toplam 180.000 TL yatırıldığı halde, hakkında TCK’nin 248/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,
    Sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi nedeniyle hakkında TCK'nin 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 09/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara