Esas No: 2018/7826
Karar No: 2022/1546
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7826 Esas 2022/1546 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/7826 E. , 2022/1546 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hazine, ..., 326 sayılı ...
SUÇ : Zincirleme şekilde nitelikli zimmet ve resmi belgede zincirleme sahtecilik (sanık ... hakkında), denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma (diğer sanıklar haklarında)
HÜKÜM : Sanık ... hakkında üzerine atılı suçlardan mahkumiyet, diğer sanıklar haklarında beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılanlar Hazine ve bakanlık vekillerinin temyiz taleplerinin beraat hükümlerine yönelik olduğu ve mahkumiyet hükümlerine ilişkin aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin usulsüz olarak davaya katılmasına karar verilmesi hükümleri temyiz hakkı vermeyeceğinden, vekilinin beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanık ... müdafi ile katılan ... vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi belgeleri sahte olarak düzenlemesi şeklindeki eyleminin TCK'nin 204/2. maddesindeki suçu oluşturmasına karşın, aynı Kanun’un 204/1. maddesi gereğince uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yüklenen suçları TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanması yerine, aynı madde ve fıkranın "d" bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde süre belirtilmeksizin "hükmolunan cezanın yarısı kadar" yasaklanma kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa’nın 322. maddesi gereğince hüküm fıkrasının 3 ve 4. bentlerinde yer alan TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardaki “d bendinde sayılan” ve “53/1-d bendinde sayılan” ibarelerinin sırasıyla “a bendinde sayılan” ve “53/1-a bendinde sayılan”,“hükmolunan cezanın yarı süresi kadar” ibarelerinin ise sırasıyla “3 yıl 10 ay 26 gün süreyle” ve “1 yıl 15 gün süreyle” şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde ise;
Sanıklara isnat edilen suçun 5237 sayılı TCK'nin 251/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 10/04/2013 tarihli sorgular ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 09/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.