Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7198 Esas 2022/2925 Karar Sayılı İlamı

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
08/03/2012 tarihli ve 2011/217 Esas, 2012/97 sayılı Karar ile sanıklar ... ve ... haklarında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerinin Dairemizin 16/10/2014 tarihli ve 2013/2196 Esas, 2014/9811 Karar sayılı ilamında Hazinenin bu suçtan zarar görmediğinden katılma talebinin kabul edilmediği ve inceleme dışı bırakılması üzerine kesinleştiği gözetilmeden söz konusu suç ve sanıklar yönünden hükümler kurulmuş ise de; hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de olanaklı olmadığından katılan vekilinin bu hükümlere ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik ve ihaleye fesat karıştırma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dava konusu ihale nedeniyle kurum zararı oluştuğuna dair iddia ve kabul bulunmaması nazara alındığında; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'e isnat edilen eylemin sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nin 6459 sayılı Yasa'nın 12. maddesiyle değişik 235/3-b maddesi kapsamında düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturacağı ve sanıklar ..., ... ve ...'ye isnat edilen resmi belgede sahtecilik suçu ile inceleme konusu tüm sanıklara yüklenen ihaleye fesat karıştırma suçunun kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, 20/06/2007 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 10/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.