Esas No: 2014/10210
Karar No: 2014/13449
Karar Tarihi: 15.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10210 Esas 2014/13449 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 2009 yılında davalıdan almış olduğu malın bedelini ödediğini, 2011 yılında davalıdan almış olduğu malın bedeli olan 9.800,00 TL"nin de 28/12/2011 tarihinde müvekkili adına dava dışı bir şahıs tarafından ödendiğini, taraflar arasında başka bir alışveriş de olmadığını, müvekkilinin tek kusurunun boş senede imza atmak olduğunu, davalının senedi doldurduğunu ve keşide tarihine 2007 yazdığını, ancak 2007 yılında taraflar arasında alışveriş yapılmadığını, müvekkilinin davalıya borcu olmamasına rağmen davalının sonradan doldurmuş olduğu senedi icra takibine konu ettiğini belirterek müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava atmiştir.
Davalı vekili, davacının senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, kaldı ki senedin nakden kayıtlı olduğunu, davacının ise mal alışverişi nedeniyle verildiğini iddia ettiğini, ayrıca davacının ödeme belgesi olarak sunmuş olduğu dekontta davacının davalıya olan borcuna karşılık ödeme yapıldığını gösterir bir açıklamanın bulunmadığını ve takip konusu senetle ilgili bir bilginin de bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; her ne kadar taraflar arasında mal alışverişi olduğu iddia edilmiş ve davacı tarafından davalıya 9.800,00 TL"lik ödeme davaya konu senedin vadesinden sonra yapılmış ise de senette ""nakden"" ibaresinin bulunduğu, ayrıca ... havalesinde ödemenin söz konusu senede mahsuben yapıldığına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, davalı tarafın bonodaki nakden kaydına ilişkin bir talil beyanının olmadığı, imza dışındaki diğer unsurların sonradan doldurulmuş olmasının senedin geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığı, davacı tarafın iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.