Esas No: 2020/4887
Karar No: 2022/3727
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/4887 Esas 2022/3727 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2020/4887 E. , 2022/3727 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Orman Genel Müdürlüğü adına Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü, ...
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan beraat, nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında eylemin ikna suretiyle irtikap suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın temyizinin mahkumiyet, katılan Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü vekilinin temyizinin ise beraat ve mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Katılan ...’ın ekonomik durumunun araştırılarak tespitinden sonra irtikap edilen para miktarı da dikkate alınıp sanık hakkında TCK'nin 250/4. madde ve fıkra hükmünün uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
TCK'nin 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu dışındaki kişiler hakkında da hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiği gözetilmeden, sadece kendi altsoyu hakkında koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının yanlış değerlendirilmesi sonucu sanık hakkında mahkum olduğu hapis cezasının yasal sonucu olan TCK’nin 53/1-b madde-fıkra-bendindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında CMK'nin 226. maddesine aykırı biçimde aynı Kanun'un 53. maddesinin 5. fıkrasının uygulanması hususunda ek savunma hakkı tanınmadan, ayrıca, cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması yerine infazda tereddüt oluşturarak yazılı şekilde uygulama yapılması,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan Azdavay Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2011/40 Esas, 2012/10 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Kararın CMK'nin 231/11. maddesi gereğince ele alınıp alınmayacağının takdiri için ilgili mahkemeye ihbarda bulunulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Sanığa yüklenen yargılama giderlerinin dökümü ayrı ayrı belirtilmesine rağmen toplamında maddi hataya düşülerek kısa ve gerekçeli kararda farklı miktarlar gösterilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı, katılan Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.