Esas No: 2021/14861
Karar No: 2022/4444
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/14861 Esas 2022/4444 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/14861 E. , 2022/4444 K."İçtihat Metni"
Tefecilik suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/10/2020 tarihli ve 2020/45236 soruşturma, 2020/43505 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/02/2021 tarihli ve 2020/4555 Değişik iş sayılı Kararının;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen mercin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin Antalya il merkezinde tekstil işi yaptığını, şüpheli ... ile 2005 yılında tanıştığını, tekstil üzerinden yaptığı ticaret ile almış olduğu çekleri şüpheliye kırdırdığını, elden de %10-15 faiz oranıyla paralar aldığını, yaklaşık 15 yıldan beri tefeyle paralar aldığını ve her aldığı para karşılığında müşterilerinden aldığı çek ve senetleri ciro yaparak şüpheliye verdiğini, aldığı paralara karşılık elden ve banka üzerinden de ödemelerde bulunduğunu, bu zaman zarfında şüpheliden yaklaşık olarak 1.000.000,00 Türk lirası civarında elden para aldığını ve buna karşılık şüpheliye 3.000.000,00 Türk lirası civarında para ödediğini, en son 60.000,00 Türk lirası daha faizle para aldığını, buna karşılık şüphelinin kendisinden 230.000,00 Türk lirası para istediğini, parayı tedarik edip ödediğini, ayrıca alacağı olan 140.000,00 Türk lirası parasını da faize sayıp üzerine çöktüğünü, şüphelinin günlük %3 gibi bir oranla para satıp mağdurlara 4-5 katı senet imzalatarak tahsil ettiği paraları eşi şüpheli ... üzerinden taşınmaz mülke çevirdiğini, tahsil edemediği senetleri de şüpheliler ... ve ... üzerinden icra takibine konu ettiğini, kendisi gibi bir çok kişinin şüpheliden faizle para aldığını ve mağdur olduklarını, şüpheli ...'nun üzerinde yaklaşık 50 adet taşınmaz mal bulunduğunu, ...'nun aldığı çek ve senetleri kırdırıp paraya çevirttiği kişinin de şüpheli ... olduğunu, şüpheli ...'na banka üzerinden gönderdiği bir kısım paralara ilişkin banka dekontlarını dilekçe ekinde ibraz ettiğini, şüphelilerden yıllarca para alıp faiz ödeyerek ticari hayatının bittiğini ve iflas ettiğini belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelilerin üzerilerine atılı tefecilik suçunu işlediklerine dair kamu davası açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, dosya kapsamında dinlenen tanık ve diğer mağdurların müştekiyi doğrular mahiyetteki beyanları, kolluk tarafından düzenlenen 14/10/2020 tarihli araştırma tutanağına göre şüphelilerden ... ve ...'in tefecilik, sahtecilik, dolandırıcılık ve örgüt kurma gibi suçlardan haklarında işlemler yapıldığı, şüpheli ...'nun eşi şüpheli ...'nun incelenen tapu kayıtlarında adına 243 adet tapu işlemi yapıldığı ve şu an adına kayıtlı 14 adet tapu kaydının bulunduğu, yine adına 16 adet araç alım satımı yapıldığının tespit edilmesi karşısında, şüphelinin 243 adet tapu işlemi ve 16 adet araç alım satım işlemi ile adına kayıtlı araç ve taşınmazların araştırılarak, tespit edilecek araç ve taşınmazların önceki maliklerinin tespit edilerek tanık olarak dinlenmesi ve ne şekilde el değiştirdiklerinin sorulması, şüpheliler hakkında benzer suçlardan soruşturma yürütülüp yürütülmediği, bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan Hasan Soytürk'ün şüpheliler hakkında ileri sürdüğü hususların ayrıca araştırılması gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 21/09/2021 gün ve 94660652-105-07-8112-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Antalya 1. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 19/02/2021 tarihli ve 2020/4555 Değişik iş sayılı Kararın CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 28/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.