Esas No: 2014/10579
Karar No: 2014/13058
Karar Tarihi: 08.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10579 Esas 2014/13058 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ihracat kaydı ile teslim şeklinde düzenlemiş olduğu faturalarla mal sattığını, KDV Kanunu"nun 11/1-c maddesine göre, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceğini, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağını, müvekkilinin de buna istinaden söz konusu faturalarla ilgili tecil ve terkin için bağlı bulunduğu vergi dairesine müracaat ettiğini, ancak malların bir kısmı ile ilgili olarak imalatçısı olunmadığı ve davalının dış ticaret firması olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin talebinin reddedildiğini, KDV"nin ödeyicisinin alıcı olduğunu, alıcının daha önce eksik KDV ödeyerek aldığı mal veya hizmetin KDV"sini tamamlamak amacıyla satıcıya yaptığı ödemenin yapıldığı ayda alıcı tarafından indirilebilmekte olduğunu, ilgili genelgede bu durumun belirtildiğini, vergi yasalarının bilinmesinin ve ticari işlemlerin yasalara uygun zeminde gerçekleştirilmesinin araştırılması sorumluluğunun alım satım işlemlerinde sadece taraflardan birine yüklenmemekte olduğunu, bu durumda ihraç kayıtlı teslimi gerçekleştiren firmanın KDV aslı yönünden rücu hakkının özellikle korunduğunu, müvekkilinin ihtarname ile davalıdan alacağı olan 50.520,60 TL"yi talep ettiğini, ancak ödeme yapılmadığını belirterek 50.520,60 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, KDV Kanunu"nun 29/3 maddesi gereğince indirim hakkının vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kayıt edildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceğini, dolayısıyla müvekkiline imalatçı vasfıyla kesilen ancak daha sonra imal edilmeyen malların bedeli olduğu vergi idaresi tarafından tespit edilen KDV"nin şimdiden sonra ödenmesi halinde vergi idaresinin bu tutarı taraflarına iade etmesinin mümkün olmadığını, davacının bir faturası dışındaki faturaların yasal sürede ihraç edildiğini, bu faturalar yönünden müvekkilinin kanuni sorumluluğunun kalmadığını, davacının vergi dairesi ile yaşadığı sorunun temel nedeninin davacının üretim konusuna girmeyen ürünler için ihraç kayıtlı fatura düzenleyerek hatalı işlem yapması olduğunu, sürecin bu hale gelmesinde müvekkilinin bir kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; vergi dairesinin yazısında davacının tecil-terkin talebinin reddedilmesinin sebebi olarak, davacının “ihraç kaydı” ile teslim ettiği malların bir kısmının yine davacının kapasite raporuna göre ürettiği mal olmadığının anlaşılması olarak gösterildiği, ihracattan kaynaklanan KDV uygulamalarında ihracatı gerçekleştirenin ihraç ettiği malın tedariki için ödediği KDV’yi yabancı ülkedeki alıcısından tahsil edemediği için vergi idaresinden talep edebilmekte olduğu, somut olayda davacının bu talebin davalı tarafından yerine getirilebileceğini iddia ettiği, KDV ve ihracatta KDV iadesini düzenleyen mevzuatımızın buna cevaz vermekte olduğu, ancak davalının faturalarda görünen KDV’leri devletten geri isteyebilmesi için ihracatı gerçekleşen işlemlerde bütün işlemleri geriye işletmesi ve ihracat dolayısıyla davacıya KDV ödediğini kanıtlaması gerekli olup bu hususun ancak davalı şirketin kusuru ile oluşan hususlarda davalıya yüklenmesinin gerekli olduğu, oysa vergi dairesinin yazısı kapsamında davacının “ihraç kaydı” ile teslim ettiği malların bir kısmında üretici olmadığı, bu nedenle KDV talebinin reddedildiği, bu hususun davacının kusurundan kaynaklandığı ve bu aşamada davalı şirkete atfı kabil bir kusurun olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin KDV"ye yönelik talebinin yerinde olmadığı, bunun yanında davalının 831451 nolu fatura ile sattığı malı ihraç ettiğine dair belgeleri sunamadığı, bu sebeple bu satıştan kaynaklanan 1.620,00 TL’lik KDV’den davacı şirkete borcunun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.620,00 TL"nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.