Esas No: 2018/13166
Karar No: 2022/5205
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/13166 Esas 2022/5205 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/13166 E. , 2022/5205 K.Özet:
Sanıklar, zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, sanıkların cezası infaz edildikten sonra belirli hak ve yetkileri kullanmalarının yasaklanması gerekmektedir. Mahkeme, sanıkların müdafilerinin ceza itibarıyla koşulları bulunmadığı için duruşmalı inceleme isteğini reddetmiştir. Ancak, yargılama sırasında kanuna aykırı karar verilerek sanıkların hangi hak ve yetkilere ilişkin olarak yasaklandığı belirtilmemiştir. Bu nedenle mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve yeniden yargılamaya gerek olmadan düzeltilerek onanmıştır. Ayrıca, müteselsilen ihtilasen zimmet suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası zaman aşımı nedeniyle düşmüştür.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 53/1-a, 53/5. maddeleri
- 765 sayılı TCK'nın 202/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2, CMUK'un 318-321-322/1 maddeleri ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Müteselsilen ihtilasen zimmet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında atılı suçtan, diğer sanıklar haklarında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklardan ..., ... ve ... müdafin süresinden sonra vaki ve sanıklar müdafilerin sonuç ceza miktarı itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 318. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tebliğname başlığında ismine yer verilen sanık ... hakkında temyiz bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ... ve ... haklarında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her iki mahkumiyet hükmü yönünden; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yüklenen sahtecilik suçunu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar haklarında 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmalarının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zimmet suçu bakımından sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yüklenen zimmet suçunu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında sadece 53/1-a bendindeki hak ve yetkileri kullanmalarından yasaklanmalarına karar verilmesi yerine, hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının 4 no'lu bendinin 7. paragrafının "Suçu 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıkların aynı Kanun'un 53/5. madde ve fıkrası gereğince, ayrıca, cezalarının infazından sonra başlamak üzere, TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan 5 yıl süreyle ayrı ayrı yasaklanmalarına," şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin DOĞRUDAN ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında müteselsilen ihtilasen zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemine uyan ihtilasen zimmet suçunun 765 sayılı TCK'nın 202/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Yasa'nın 102/2 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 22 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, son suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 17/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.