Esas No: 2019/275
Karar No: 2022/7911
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/275 Esas 2022/7911 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/275 E. , 2022/7911 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Defter, kayıt ve belgeleri gizlemek, Gerçek olmayan veya kayda konu işlemler ile ilgili olmayan kişiler adına hesap açma, Sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında gerçek olmayan veya kayda konu işlemler ile ilgisi olmayan kişiler adına hesap açma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesi:
Suç tarihinin, gerçek olmadığı tespit edilen faturanın yasal deftere kaydedildiği tarih olan 2008 takvim yılı yönünden 20.12.2008; 2009 takvim yılı yönünden ise 31.12.2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen "gerçek olmayan veya kayda konu işlemler ile ilgisi olmayan kişiler adına hesap açma" suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge kullanma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin; sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge kullanma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisinin temyizinin incelenmesi:
5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2014 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna kısmen aykırı olarak sanıklar hakkında, "gerçek olmayan veya kayda konu işlemler ile ilgisi olmayan kişiler adına hesap açma ve 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme" suçlarından kamu davası açıldığı, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme", “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden ve ayrıca sanık ... yönünden "gerçek olmayan veya kayda konu işlemler ile ilgisi olmayan kişiler adına hesap açma" ile "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme" suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken eylemlerin bir kül halinde sahte belge kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
C) Sanıklar ... ve ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesi:
1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşması, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunması, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun tebligat tarihinde şirket müdürü oldukları anlaşılan sanıklara ait olması, bu yükümlülüğün başkasına devredilememesi, işleri fiilen yürüten ve tebligatı alan sanıkların istenen belgelerin de bulunamadığını belirtmesi karşısında, sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği gözetilmeden, tüm unsurları itibarıyla oluşan suçtan mahkûmiyetleri yerine beraatlerine hükmolunması yasaya aykırı,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun'un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek 7394 sayılı yasanın 4. maddesi ile getirilen etkin pişmanlık hükümlerine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.