19. Hukuk Dairesi 2013/15234 E. , 2014/12087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NO : 2007/144 - 2013/88
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. A.. B.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından ihlali nedeniyle sözleşmenin davacı yanca feshi sonrasında sözleşmeden kaynaklanan tazminatların tahsili, intifa hakkı davacı şirkete ait olan akaryakıt istasyonundan davalının tahliyesi ile davacı tarafından davalıya ariyet olarak verilen menkullerle birlikte davacıya teslimine, aynen teslim mümkün olmadığı takdirde bedellerinin ödenmesi istemlerine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davanın tahliye ve arıyetlerin iadesine ilişkin bölümlerinin konusuz kaldığı ancak rızaen teslim bulunmadığından davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği, davacının feshinin sözleşmeye uygun olduğu sözleşmede öngörülen koşulların oluşması halinde hem cezai şart hem de kar mahrumiyetinin istenebileceğinin hükme bağlandığı, hükmedilen cezai şartın davalının ekonomik yönden mahfına neden olmayacağı, sözleşmenin 19/5. maddesi gereğince talep edilen tazminatın şartlarının oluşmadığı, diğer tazminat taleplerinin kısmen kabulü gerektiği gerekçeleriyle akaryakıt istasyonunun tahliyesi ve davacı tarafça davalıya ariyet olarak verilen menkullerin davacıya teslimine ilişkin davaların konusu kalmadığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bunlar dışındaki davalar yönünden davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin 13. maddesi hükmü gereğince 65.000 USD cezai şart bedeli ve 19/4. maddesi gereğince 2.000 USD kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam 67.000 USD" nin 19.10.2006 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince uygulanacak faizi ile birlikte fiili ödeme ve tahsil anındaki TL karşılığının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 22.12.2004 ile fesih tarihi olan 27.09.2006 tarihleri arasında davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, davalının anılan dönem için edimini yerine getirmemiş bulunmasına rağmen mal vermeye devam etmiş ve önceki döneme ilişkin olarak talep edebileceği cezai şart tutarı yönünden ihtirazi kayıt koymamıştır. Bu durumda, 818 sayılı BK"nun 158/2. (6098 sayılı TBK md. 179/2.) md. hükmü karşısında davacının anılan dönem için cezai şart istemeyeceği gözetilmeden delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.