Esas No: 2021/2404
Karar No: 2021/4193
Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/2404 Esas 2021/4193 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan eşya hakkında hırsızlık, nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Sanık ... hakkında, nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan beraatine, nitelikli hırsızlık suçundan TCK"nın 37/1. md. del. TCK"nın 142/1-a, 168/1. ve 62, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Sanık ... hakkında, TCK 158/f-son, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine, nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan beraatine, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’un mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili, sanık ... ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz dışı sanık ... ile sanık ...’nın gece saat 03.00, 04.00 sıralarında ... hali zabıta kulübesinin içine girdikleri, sabah saat 08.00 sıralarına kadar orada uyudukları, daha sonra kulübenin içinde bulunan çek dolu çantayı alarak ayrıldıkları, çantanın içinden toplam değeri 210.000 TL olan 30 adet, kullanılmaya hazır ve daha önceden keşide edilmiş çek yaprağının çıktığı, bu çek yapraklarını bozdurmaya karar verdikleri, çek yapraklarından 2.000 TL bedelli bir tanesini alarak temyiz dışı sanık ...’ın yanına gittikleri, ona ellerinde bir çekin olduğunu, çekin buluntu olduğunu, bozdurup bozduramayacaklarını sordukları, ...’in de bozdururum demesi üzerine, ...’in sanık ...’a suça konu Türkiye İş Bankası Ortaca/Muğla Şubesi’ne ait, 2.000 TL bedelli, 3167914 seri numaralı çeki 1.400 TL karşığında verdiği, ...’un bu çeki toptancısı ismini bilmediği bir şahısa ciro ederek verdiği, daha sonra temyiz dışı sanık ... ve sanık ...’nin ...’in yanına gelerek 6.778 TL bedelli bir çeki bozdurmasını istedikleri, ...’in suça konu Türkiye İş Bankası Kalkan/Antalya Şubesi’ne ait, 30/12/2009 keşide tarihli, 6.778 TL bedelli, 3002109 seri numaralı çeki patronu temyiz dışı sanık ...’ya verdiği, ...’nın çeki alarak TEB Bankasına verdiği ve karşılığında 5.000 TL lik kredi çektiği, bu paranın 3.000 TL sini ...’e arkadaşları ... ve ...’ye vermesi için verdiği, geri kalan 2.000 TL sini kendi ihtiyaçları için kullandığı, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
1- Nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanık ...’nın beraatine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı TCK’nın 116/2-4. maddesinde düzenlenen nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun kanunda gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 maddelerinde öngörülen olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işlemin de 31/03/2011 tarihli mahkumiyet hükmü olduğu, bu tarihten inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin bir nedene dayanmayan, sanık ...’nin suçsuz olduğuna, atılı suçun sabit olmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’un mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce 3 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası belirlenmesi, daha sonra da infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınıp bu miktar üzerinden eksiltme yapılarak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümlerden çıkartılarak yerlerine, “sanığın elde ettiği menfaat dikkate alınarak, sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f, son maddesi gereğince "200 gün" adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62/1. maddesi gereğince sanığın cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak "166 gün" adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.