Esas No: 2021/9030
Karar No: 2022/6462
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9030 Esas 2022/6462 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9030 E. , 2022/6462 K.Özet:
Arpaçay Lisesi ve pansiyonunun foseptik çukurundan sızan atık su, bir arazinin zarar görmesine ve kötü koku yayılmasına neden oluyordu. Belediyenin sorumluluğunda olan kanalizasyon işleriyle ilgili, suç tarihinde fen işlerinden sorumlu olan sanığın ihmali davranışı sonucu zarar meydana geldiği iddia edilerek suçlama yapılmıştı. Ancak, yapılan incelemeler sonucu, katılanın arazisindeki ıslaklığın foseptik çukurundan kaynaklanmadığı ve sızan suyun okulla da bir alakası olmadığı ortaya çıktı. Mahkeme, sanığın suçu işlediğini kanıtlayacak yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi gerektiği sonucuna vardı. Ancak sanığa hapis cezası verildi ve hak yoksunluğu hükmü uygulanmadı. TCK'nin 53/1-a maddesi gereği hak ve yetkileri kötüye kullanarak suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edildiği belirtildi. Kararda, suçlamaya yönelik delillerin yetersiz olduğu sonucuna varıldığı ve mahkumiyet kararının bozulması gerektiği vurgulandı. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise TCK'nin 257/2, 53/1-a, 53/4 ve 62/1'dir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (Arpaçay Asliye Ceza Mahkemesi)
(2013/124 Esas, 2014/108 Karar)
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Arpaçay Lisesi ve bu okula ait pansiyonun foseptik çukurundan sızan atık suyun katılanın arazisine aktığı ve ağaçlarının kurumasına neden olduğu gibi kötü kokuya da sebebiyet verdiği, kanalizasyona ilişkin yapım, onarım ve bakım işlemleri belediyenin sorumluluğunda olmasına rağmen suç tarihinde Arpaçay Belediyesinde fen işlerinden sorumlu personel olarak görev yapan sanığın görevini ihmal ederek katılanın zararına neden olduğu iddia ve kabul edilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilen somut olayda; 06/06/2013 tarihli ön inceleme raporunda ilgilinin İl Sağlık Müdürlüğüne verdiği dilekçe üzerine yapılan incelemede katılanın arazisindeki ıslaklığın liseye ait foseptik çukurundan kaynaklandığının belirtilmediğinin, bölgenin bataklığı andıran sulak bir bölge olmasından kaynaklandığının, 07/01/2014 tarihli teknik raporda okula ait foseptikte herhangi bir sızmanın ve katılanın bahçesinden çıkan suyun okul ile hiçbir alakasının olmadığının ifade edilmesi, kovuşturma aşamasında inşaat bilirkişisinden alınan 14/01/2014 tarihli raporda ise foseptik çukurunun bulunduğu bölgelerde ekskavatör ile kazı yapıldıktan sonra akan suyun nedeninin belirlenebileceği bildirildiği halde 09/05/2014 tarihinde mahkemece olay yerinde yapılan keşfe ait tutanak ile aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 15/05/2014 tarihli ek rapordan bu şekilde bir kazı yapılmadığının anlaşıldığı gibi anılan raporda katılanın bahçesine sızan suyun okula ait kanalizasyon sisteminin mevcut tesisatındaki arızadan kaynaklanabileceğinin belirtilmesi karşısında, sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinin her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı gözetilerek yüklenen suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nin 257/2. maddesi uyarınca tayin olunan 3 ay hapis cezasından anılan Kanun'un 62/1. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapıldığında 2 ay 15 gün yerine 3 ay 10 gün hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
TCK'nin 53/4. maddesi gereğince, hükmolunan kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nin 53/1. madde ve fıkrasının uygulanamayacağının nazara alınmaması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. madde ve fıkra hükmü gereğince hak yoksunluğuna hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 09/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.