Esas No: 2020/919
Karar No: 2022/8626
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/919 Esas 2022/8626 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2020/919 E. , 2022/8626 K.Özet:
Sanık, zimmet, görevi kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılanmış ve mahkum edilmiştir. Sanığın görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü temyiz itirazı sonucu bozulmuş ve dava zamanaşımı sebebiyle düşmüştür. Diğer sanıklar ise zimmet suçuna ilişkin beraat kararı verilmiştir. Hazine, zimmet suçundan zarar görmüş olması nedeniyle, katılan sıfatıyla dava sürecine dahil edilmiştir. Özel belgede sahtecilik suçunda doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazine vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Sanıkın yöneticilik hak ve yetkilerinin sınırlandırılması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nin 260/1. maddesi
- 3628 sayılı Yasa'nın 18. maddesi
- CMK'nin 237/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- TCK'nin 257/1. maddesi
- TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi
- TCK'nin 53/1-d ve 53/5. maddeleri
- CMUK'un 321, 317, 318, 326/son maddeleri.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarından), beraat (tüm sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik, sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçlarından), hükmün açıklanmasının geri bırakılması (sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan)
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Temyiz isteminin reddi, onama
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK'nin 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçundan açılan kamu davasına CMK'nin 237/2. maddesi hükmü uyarınca KATILMASINA, Hazinenin; özel belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından, vekilinin sanıklar haklarında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin, keza sanık ... müdafin yasal koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317 ve 318. maddeleri uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, sanık ... müdafin müvekkili hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz talebinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince incelenerek karara bağlandığı da nazara alınarak başvurularının kapsamına göre incelemenin; katılan Hazine vekilinin sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat, sanık ... müdafin ise müvekkili hakkında görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 11/11/2007 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında zimmet suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Suç tarihinde S.S. ... yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan sanık ...'ın; kooperatifin dış cephe ve mantolama işi için toplanan paraları düzenli kayıt yapmadığı/yaptırmadığı, bu iş için birden fazla firmadan teklif almadığı, harcamaları belgesiz yaptığı ve sonuç olarak mantolama işi için ne kadar para toplandığı, ne miktara anlaşma yapıldığı ve ne miktar harcama yapıldığının belirlenemediği, düzenlenen tüm bilirkişi raporlarına göre 01/01/2007 - 31/08/2007 tarihleri arasında bu amaçla 81.174 TL para toplandığının mevcut kayıtlardan tespit edildiği ve bu paranın 18.923 TL'sinin belgeli olarak harcandığı, kalan 61.256 TL'sinin ise herhangi bir kaydının bulunmadığı ve bu miktar paranın sanık ...'ın zimmetinde bulunduğu kabul edilerek mahkumiyetine, yönetim kurulu üyesi olan diğer sanıklar ... ve ...'nın ise yönetimde bulundukları dönemde herhangi bir zimmet eylemine rastlanılmadığından beraatlerine karar verilmiş ise de; sanık müdafin bilirkişi raporlarında sözü edilen 61.256 TL'lik açığın faturasız olarak apartman dış cephe, mantolama, rüzgarlık ve çevre düzenleme işlerine yapılan ödemelerden kaynaklandığı, bir takım işlerin daha uygun fiyata elden yaptırıldığı, bu sebeple fatura düzenlenemediği şeklindeki savunmaları ve mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 08/04/2013 tarihli bilirkişi raporunda dış cephe mantolama işinin 130.750 TL bedelle yaptırılmış olacağının belirtilmiş olması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla, kooperatif ile sanıklar arasında İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen 2014/422 Esas sayılı dosyanın getirtilip incelenmesi, 19/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda mantolama işi ile ilgili aidatların toplanmış olduğu tespitine yer verildiği halde miktarının belirtilmediği hususu da göz önüne alınarak mantolamanın yapıldığı 2005, 2006 ve 2007 yıllarında mantolama işi ve diğer işler için ne kadar para toplandığının, gerektiğinde kooperatif yararına yapılan işlere ilişkin olarak tanık dinlenerek faturalı ve faturasız yapılan tüm harcamaların belirlenmesi ile kooperatife ait tüm gelir ve giderler karşılaştırılarak bilirkişi raporunda sanık ...'ın uhdesinde kaldığı belirtilen 61.256 TL'nin mantolama işiyle ilgili giderlerin faturalandırılamamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, sanıkların uhdesinde kooperatife ait para bulunup bulunmadığı hususlarında her bir sanığın durumunu ayrı ayrı irdeler şekilde Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulundan ayrıntılı rapor alınmasından sonra, sonucuna göre hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
TCK'nin 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık ... hakkında, aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi yerine, kooperatif başkanlığı ve üyeliği hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmü yönünden kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.