Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/5867 Esas 2014/3806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/5867
Karar No: 2014/3806
Karar Tarihi: 24.03.2014

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/5867 Esas 2014/3806 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkemenin verdiği karar, Ulukışla Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Karar, 06.04.2011 tarihli ve 2010/167 Esas, 2011/77 Karar numaralı davada kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilmiştir. Mahkeme, sanığın mağdurun rızası ile yanında kaldığını ve suç oluşturmadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurmuştur. Ancak buna karşın, suçtan zarar gören mağdurun davanın bir tarafı olarak katılması gerektiğine ve ayrıca kanun maddelerine dair belirtilen hususların göz önünde bulundurulması gerektiğine karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 234/3. maddesi doğrultusunda kanuni temsilcinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu rızasıyla yanında tutup çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeme eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi         2012/5867 E.  ,  2014/3806 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2011/301447
    MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 06.04.2011
    NUMARASI : 2010/167 Esas, 2011/77 Karar
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Şikâyetçi olan mağdure ve vekiline CMK.nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de;
    CMK.nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, zorunlu vekilin sanıktan şikâyetçi olup mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure H.. E.."un davaya katılmasına ve zorunlu vekili Av. M.. G.."in katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın sanıkla gönüllü olarak birlikte kaçması, sanığın mağdureye yönelik hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmaması ve soruşturmanın mağdurenin babası müşteki Y.. E.."un ihbarı üzerine başladığının anlaşılması karşısında, mağdurenin sanığın yanında rızası ile kaldığının kabulü ile sanığın kanuni temsilcinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu rızasıyla yanında tutup çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeme eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 234/3. maddesinde yer alan suçu oluşturacağı gözetilmeden, TCK.nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara